Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/2485 E. 2021/2078 K. 09.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2485
KARAR NO : 2021/2078
KARAR TARİHİ : 09.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni adına, 134 ada 3 parsel (ifraz ile 134 ada 4 ve 5 nolu parseller) sayılı taşınmazın ise Hazine adına kayıtlı olduğunu, Hazine adına kayıtlı taşınmaz içinde bulunan badem ağaçları ile 2 parsel sayılı taşınmazın devamındaki yol üzerinde bulunan dut ağaçlarının vekil edenine ait olduğnu, bahsi geçen ağaçların DSİ tarafından yapılan … Köyü Barajı su kodunda kaldığını açıklayarak, sözkonusu ağaçların vekil edeni tarafından yetiştirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davada DSİ’nin taraf gösterilmesi gerektiğini, yolda bulunan muhdesatın tespitine karar verilemeyeceğini, davacı tarafın kötüniyetle muhdesatları yetiştirdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 134 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan badem ağaçları ile 134 ada 2 nolu parselin bitişiğinden geçen ve zeminde yol olarak kullanılan alanda bulunan dut ağaçlarının davacı tarafından meydana getirildiğinin (yetiştirildiğinin) tespitine ilişkin olarak verilen kararın davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı gerekçesi ile Daire’nin 9.5.2019 tarihli ve 2016/19963 Esas ve 2019/4891 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen karar davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Hükmüne uyulan bozma ilamında, eldeki davanın, dava konusu taşınmazların … Köyü Barajı suyu kodunda kaldığı iddiası ile açıldığı ancak, dava konusu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma evrakları ile kamulaştırma haritası getirtilerek keşif sırasında uygulanmadığı ve dava konusu muhdesatların, taşınmazın kamulaştırma kapsamında kalan alanında yer alıp almadığının tespit edilmediği açıklanmak suretiyle, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı bildirilmiş olmasına rağmen, bozmaya uyularak yapılan yargılamada da, dava konusu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma evrakları ile kamulaştırma haritası getirtilerek keşif sırasında uygulanmamış ve dava konusu muhdesatların, taşınmazın kamulaştırma kapsamında kalan alanında yer alıp almadığı tespit edilmemiştir.
Her ne kadar dosyaya DSİ tarafından ibraz edilen, 4.12.2019 tarihli yazıda, dava konusu parsellerin 1.aşama şantiye sahası içinde bulunan baraj ulaşım yolunda kaldığı belirtilmiş ise de, bu ifadeden muhdesatların kamulaştırma kapsamında kalan alanda bulunup bulunmadığı hususunda duraksama oluşmuştur.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma evrakları ile kamulaştırma haritası getirtilerek keşif sırasında uygulanması ve dava konusu muhdesatların, taşınmazın kamulaştırma kapsamında kalan alanında yer alıp almadığının tespit edilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının 1. bentte açıklanan nedenle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.