Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/2278 E. 2020/4981 K. 08.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2278
KARAR NO : 2020/4981
KARAR TARİHİ : 08.09.2020

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil

İLK DERECE
MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Yalova 2. Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, bir kısım davalılar vekili ile davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez de hükmün duruşmalı yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.01.2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacılar vekili, vekil edenlerinin dava konusu 437 parsel sayılı taşınmazda murisleri İlyas Alantar’dan intikal yolu ile malik olduklarını, davalıların bahse konu taşınmazı haksız olarak işgal ettiklerini, davalı tarafa İstanbul 14. Noterliğinin 14.06.2007 tarihli ve 6846 yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edilerek, işgale son verilmesi ve ayrıca 5 yıllık işgal bedelinin ödenmesinin talep edildiğini belirterek, davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesine, her bir davalı için ayrı ayrı 3000 TL’den 33.000.-TL haksız işgal tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …, …, … vekili, dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 1970/30 Esas, 1996/69 Karar. Sayılı dosyasında dava konusu olduğunu, vekil edenleri tarafından davacılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılardan … ve … vekili,vekil edenlerinin 40 seneden önce başlayan bir hakka dayandıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … tereke temsilcisi vekili, Kadastro Mahkemesinin 2012/22 Esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava açıldığı tarihte her ne kadar dava konusu taşınmazın tespit malikinin miras bırakan İlyas Alantar olduğu anlaşılmış ise de; Yalova Kadastro Mahkemesinin 2012/22 Esas, 2013/6 sayılı Kararı ile dava konusu taşınmazın davalılardan … mirasçıları adına tescil gördüğü ve kararın kesinleştiği, davacıların dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24.11.2017 tarihli ve 2017/788 Esas, 2017/1139 Karar sayılı ilamı ile davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı tarafın dava dilekçesinde taşınmazın değerini 10.000 TL, ecrimisil tutarını ise 33.000 TL olarak bildirdiği ve bunun üzerinden nispi harç alındığı, Mahkemece dava konusu taşınmazın harca esas değerinin ve ecrimisilin tespiti hususunda yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda, ecrimisil bedelinin 258.320 TL taşınmazın değerinin ise 512.000 TL olarak belirlendiği, davacı tarafça ecrimisil talebine ilişkin ıslah yapılmadığı ve el atılan taşınmazın değeri olan 512.000,00 TL üzerinden de harcın tamamlanmadığı ancak davalılar vekilince 02.11.2016 tarihinde 2.150 TL tamamlama harcı yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, konusu para olan veya parayla değerlendirilmesi mümkün bulunan davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır.
Öte yandan,Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre; konusu taşınmaz olan tapu iptali ve tescil istekli davalarda,vekalet ücretine esas olan değer, ya dava dilekçesinde gösterilen değer ya da mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan değerdir. Eğer, taşınmazın keşif sonucu saptanan değeri üzerinden noksan harç tamamlanmamış ise; vekalet ücreti dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir edilir.
Somut olayda, gerek İlk Derece Mahkemesince gerekse Bölge Adliye Mahkemesince, dava dilekçesinde harçlandırılan değer olan 43.000,00 TL üzerinden kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine 5.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, her ne kadar, tamamlatılması gereken harç peşin alınan harç düşüldükten sonra 8.163,18 TL olsa da, davalı tarafça bu miktar yerine eksik olarak 2.150,00 TL tamamlama harcı yatırılmış olup, harcı tamamlanan bu değer üzerinden kendini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılarca eksik de olsa yatırılan harç gözetilmeden dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 373/1 maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.