YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1816
KARAR NO : 2021/2449
KARAR TARİHİ : 18.03.2021
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil veya Katılma Alacağı
MAHKEMESİ : … 4. Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 4. Aile Mahkemesinin 28.12.2017 tarihli ve 2014/121 Esas, 2017/1126 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili ve dahili davalı …’nin velisi … tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR
Davacı Hüsniye vekili, evlilik birliği içinde davalı eş adına edinilen taşınmazın aile konutu olduğunu, rızası alınmadan diğer davalıya devrettiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili gerekeceğinden, taşınmazın tamamının vekil edeninin tasarruflarıyla edinildiğinden vekil edeni adına tesciline, mümkün olmaması halinde 10.000,00 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 31.07.2017 tarihli dilekçesi ile talep alacak yönünden miktarını toplam 65.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı 15.01.2016 tarihinde vefat etmiş olup, mirasçısı davaya dahil edilmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden reddine, katılma alacağı yönünden kabulüyle, 65.000,00 TL alacağın davalı … mirasçısından tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı … mirasçısı dahili davalı … velisi tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, tarafların istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK’nin 194 maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin taşınmazın değerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad.228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad.227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad.232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir.
Somut olaya gelince, tasfiyeye konu taşınmazın 25.08.2005 tarihinde davalı eş … adına satın alındığı, taşınmazın yurtdışındaki boşanma dava tarihinden kısa süre önce 02.11.2012 tarihinde diğer davalı …’e satıldığı, Mahkemece taşınmazın devir tarihindeki (02.11.2012) değeri dikkate alınarak katılma alacağının belirlendiği anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmazın davalı eş tarafından devredildiği tarihteki durumu (niteliği, seviyesi, yaşı vs.) esas alınarak tasfiye tarihindeki (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihindeki) sürüm (rayiç) değeri belirlenerek, bu değer üzerinden talep miktarı da gözetilerek katılma alacağı hesaplanması gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının 1. bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, HMK’nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (6.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi … 4. Aile Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.