Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/1364 E. 2021/5536 K. 28.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1364
KARAR NO : 2021/5536
KARAR TARİHİ : 28.06.2021

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Nurdağı Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Nurdağı Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.04.2018 tarihli ve 2017/139 Esas, 2018/84 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, Gaziantep İli, Nurdağı İlçesi, Esenler Mahallesinde bulunan 443 ada 8-9-10-11-12 parsel sayılı taşınmazlar da müvekkilinin zilyet olduğunu, davalı … tarafından müvekkilinin zilyetliğinde bulunan taşınmaza halı saha yapılmak suretiyle tecavüzde bulunulduğunu belirterek, müvekkilinin zilyetliğinin korunmasını talep etmiştir.
Davalı vekili; taşınmazın davacının işgalinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı da davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nin 982. maddesi uyarınca zilyetliğin korunması talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4. maddesine göre; taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaların görülmesinde sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Yine aynı Kanun’un temyiz edilemeyen kararlar başlıklı 362. maddesine göre bölge adliye mahkemelerinin “kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar hariç olmak üzere 4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23.06.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar” hakkında temyiz yoluna başvurulamaz.
Açıklanan kanun maddeleri ve davanın niteliğine göre temyiz istemine konu davanın temyizi kabil olmayan davalardan olduğu belirlenmiş ve belirlenen bu sonuca göre davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nin 362/(1)-b maddesi gereğince REDDİNE, 28.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.