Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/1329 E. 2021/5370 K. 22.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1329
KARAR NO : 2021/5370
KARAR TARİHİ : 22.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılardan … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Dava konusu 21 parsel sayılı taşınmazın muris … …’den vekil edeni ile davalılardan … ve …’e miras olarak kaldığını, murisin hayatta iken taşınmazda üç adet yığma bina yaptığını, vekil edeninin ise bu üç adet yığma bina haricinde 4 nolu kargir evi yaptığını açıklayarak, 21 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 4 nolu kargir evin mülkiyetinin vekil edenine ait olduğunun tespiti ile bu durumun taşınmazın beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan … davayı kabul etmiş, davalılardan … ve … vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, Dairenin 19.12.2017 tarihli ve 2017/15466 Esas, 2017/17121 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, tapunun beyanlar hanesine 4 numaralı binanın davacı … tarafından yapıldığının işlenmesine dair verilen karar davalılardan … ve … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalılardan … ve … vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-a) Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre; muhdesat tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. Muhdesatın tespiti davalarında davanın konusu (müddeabih) davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nisbi karar ve ilam harcının, iş bu müddeabih esas alınarak hesaplanması gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, karar ve ilam harcının hesabında az yukarıda açıklanan ilkelerin gözünde bulundurulması gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek fazla miktarda harcın davalılardan alınmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
b) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü’nün 60. maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Söz konusu yasal düzenlemelere göre, her beyanın tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterilebilmesi mümkün değildir. Bunun için, Türk Medeni Kanunu’nda ya da özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmiş olması veya Tapu Sicil Tüzüğü’nde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtme kütüğün beyanlar sütununda gösterilemez.
Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen, taşınmazın heyelan bölgesinde kalması (710 m), geçit hakkı (748 m), toprağın iyileştirilmesi (755 m), eklentiler (1012/1 m) ile özel yasalar arasındaki 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 41. maddesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun değişik 7. maddesi, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 11. maddesi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 12. maddesi, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 22. maddesi, 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına aykırı yapılara uygulanacak bazı işlemleri düzenleyen yasa uyarınca hak sahibine tahsis beyanları, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 15. maddesi, 2924 sayılı Orman Köylüsünün Desteklenmesine Dair Kanunu’nun 7. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/II. maddesi tapunun beyanlar sütununa şerh verilmesine imkan veren yasal düzenlemelerden bir kısmıdır. Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, tespit olunan muhdesatın tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Ne var ki; bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HUMK’un 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Davalılardan … ve … vekilinin temyiz itirazının yukarıda 2/a ve 2/b bentlerinde açıklanan nedenle kabulü ile, hükmün 3. fıkrasındaki “Tapunun beyanlar hanesine 4 numaralı binanın davacı … tarafından yapıldığının İŞLENMESİNE” şeklindeki cümlenin hükümden çıkarılmasına, hükmün 4.fıkrasındaki “….1.666,58 TL ….” rakamının hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “….577,79 TL ….” rakamının yazılmasına, hükmün 4. fıkrasına, davalılardan kelimesinden sonra gelmek üzere “…. … ve …’den ….” kelimelerinin eklenmesine, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438.maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davalılardan … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.