Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2020/1150 E. 2021/1398 K. 18.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1150
KARAR NO : 2021/1398
KARAR TARİHİ : 18.02.2021

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden kaynaklanan Alacak
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.04.2019 tarihli ve 2018/189 Esas, 2019/159 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, davalı adına olan taşınmaz nedeniyle 200.000,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm, davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir .
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf istemiyle önüne gelen dosya ve karar bir bütün olarak değerlendirilerek, HMK’nin 353/(1)-b maddesinde yer alan “b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, 3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir” düzenlemesi uyarınca, davanın hangi kısmı ile ilgili olursa olsun, istinaf isteminin kısmen bile kabulüne karar verilecek olsa dahi, şayet yeniden hüküm kurulacak ise, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılması ve tüm hükümlerin yeniden kurulması gerekir. Bölge Adliye Mahkemeleri, bir yandan hukuki denetim yapan mahkemeler iken diğer yandan vakıa incelemesi de yapan mahkemelerdir. İlk Derece Mahkemelerince yapılan vakıa incelemesi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yerinde bulunmadığı takdirde İlk Derece Mahkemesi kararı bütünüyle ortadan kaldırılmalı ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde yeniden bir hüküm kurulmalıdır. Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK’nin 297. ile 359. maddelerine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verilebilecektir.
Bu nedenle somut olayda, yukarıda açıklandığı şekilde istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumda öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, bir yandan davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nin 353/(1)-b.2 maddesine göre davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabul kabul edilmesine rağmen, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılmaması, ayrıca kanunda yer almadığı şekilde yalnızca İlk Derece Mahkemesi hükmünün sadece davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.