Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/989 E. 2019/3198 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/989
KARAR NO : 2019/3198
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı Vakıf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava dilekçesinde, davacının 15.04.2013 tarihli yazılı müracaatına rağmen ilk müracaat tarihinden itibaren ödeyeceği primin hesap edilerek ek emeklilik aylığı bağlanması gerekirken 01.06.2014 tarihinden itibaren ek emeklilik aylığı bağlanması sebebiyle geçen süre içerisinde ödenmeyen ek emeklilik aylığı ile fazla ödenen fazla prim nedeniyle uğranılan zararın yasal faizi ile birlikte davalı vakıftan tahsili istenmiş, mahkemece ek aylık bağlanması için yazılı başvuru ile primlerin peşin ödenmesi gerektiği, ödenmesi gereken primlerin peşin ödenmediği gerekçesi ile davanın reddine dair kararı (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince; borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmediğinde borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu, davalı vakfın almış olduğu karar iptal ile ortadan kaldırıldığına göre, davacının vakıf senedinden ve yönetmeliğinden kaynaklanan hakkının artık 15.04.2013 tarihinde başlayacağını, buna göre davacının borcun ifa edilmemesi nedeniyle uğrayacağı zararın kapsamının, bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tespiti ve neticesine göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda başlangıçta harçlandırılan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde birden fazla talep mevcut olup ilki, davacının ek emeklilik aylığı bağlanmasına dair başvurusunun reddine dair 30.04.2013 tarih ve 161 sayılı vakıf yönetim kurulu kararın mahkemece iptal edilmesine rağmen ilk talep tarihi olan 15.04.2013 tarihi esas alınarak ek emeklilik aylığı bağlanması gerekirken, 01.06.2014 tarihinden itibaren ek aylık bağlanması sebebiyle geçen süre içerisinde ödenmeyen ek aylık miktarından doğan zararın tahsili; ikinci talep ise ilk talep tarihi olan 15.04.2013 tarihi itibariyle geçerli olan prim miktarı üzerinden borçlanma yapılması gerektiği halde, ikinci talep tarihinden sonra 12.05.2014 tarihi esas alınarak prim miktarının belirlenmesi sebebiyle fazla prim ödediğinden bahisle doğan zararının tahsili istemine ilişkindir.
1. Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi gereği, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı vekili tarafından açılan belirsiz alacak davasında fazlaya dair haklarını saklı tutarak 2.000,00 TL’nin davalı vakıftan tahsilini istemiş, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının

alamadığı on üç aylık ek maaş tutarının 10.159,37 TL, fazla ödenen prim tutanın ise 2.740,50 TL olduğu tespit edilmiş, bilirkişi raporu 11.07.2018 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş, tebliğden sonra iki duruşma yapılmasına rağmen davacı vekilince bilirkişi raporu ile tespit edilen miktar üzerinden harç yatırılarak talebin ıslah edilmediği, mahkemece başlangıçta talep edilen miktar üzerinden davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin on üç aylık ek emekliliğe dair temyiz itirazları yönünden;
a) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı vekilinin yerinde olmayan aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b) Davalı vekilinin prim farkına dair temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, dava dışı… 18.05.1998-31.01.2013 tarihleri arasında avukat olarak çalışmış ve 01.02.2013 tarihinden itibaren de davalı vakıftan emekli aylığı almakta iken davalı vakfa 15.04.2013 tarihinde müracaat ederek Vakıf Senedi Uygulama Yönetmeliğinin “Ek Aylık” başlıklı 9-15. maddelerinde düzenlenen ek aylık ödenmesini talep etmiştir. İş bu tarih esas alındığında ek emeklilik için davacının ödemesi gereken peşin prim miktarı 54.904,50 TL iken başvurunun reddi, red kararının mahkemece iptali sonrası davacı 09.04.2014 tarihinde ikinci müracaatını yapmış ve 12.05.2014 tarihindeki ek emeklilik aylığı için tespit edilen matrah dikkate alınarak kendisinden 57.645,00 TL yani ilk müracaat tarihinde ödenmesi gereken miktardan 2.740,50 TL fazla ödeme yapmış olduğu bilirkişi raporu ve dosya kapsamı ile sabittir. Ancak davacının miktar bazında fazla prim yatırdığı sabit ise de davacı da bu miktar parayı uhdesinde tutarak semerelerinden faydalandığı, en azından 54.904,50 TL’nin yasal faiz getirisinin dahi kaba bir hesapla 4.900,00 TL civarında olduğu, yine 12.05.2014 tarihinde paranın alım gücündeki düşüşler de hesaba katıldığında denkleştirici … ilkesi gereği davacının ek emeklilik aylığı için fazladan ödeme yapmasında bir zararının bulunmadığı dikkate alınarak, davacının talepleri hakkında bir hüküm kurulması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının ise yukarıda (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine, (2-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 8,50 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.