Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/6642 E. 2020/1505 K. 18.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6642
KARAR NO : 2020/1505
KARAR TARİHİ : 18.02.2020

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Ve Değer Artış Payı Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, karşı ve birlişin davaların kabulüne karar verilmiş olup, hükmün asıl ve birleşen dava davacısı-karşı davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı-karşı davalı … vekili, evlilik birliği içinde davalı kadın adına edinilen yazlık bulunduğunu açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL alacağın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, harcını yatırmak suretiyle sundukları 18.02.2016 tarihli dilekçeyle talep miktarını 68.363,64 TL’ye arttırmıştır. Karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davacı … … vekili, karşı dava dilekçesinde evlilik birliği içinde karşı davalı erkek adına edinilen araçlar ve banka hesabındaki paralar yönünden mal rejiminin tasfiyesini talep etmiş, harca esas değer fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL olarak bildirilmiştir. Asıl dava konusu yazlığın edinilmesinde davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Bozma sonrası açılan ve temyize konu dava dosyası ile birleşen davada, karşı davaları yönünden kök dosyada davacı lehine 37.692,59 TL alacak hesap edildiğini açıklayarak, bakiye kalan 36.692,59 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararda, asıl davanın kabulüne, 68.363,64 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan tahsiline, karşı davanın kabulüne 1.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme neticesinde Daire’nin 2016/12665 Esas, 2017/5724 Karar sayılı ilamıyla, karşı dava konusu … plakalı aracın davacı-karşı davalının kişisel malı olduğu yönündeki gerekçenin dosya içeriğine uygun olmadığına, edinilmiş mal olarak kabul edilip katılma alacağı hesap edilmesi gerektiğine işaret edilerek fazlaya ilişkin isteğini saklı tutarak talepte bulunan davalı-karşı davacı lehine karşı dava yönünden hüküm bozulmuş, diğer temyiz itirazları ise yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, karşı davanın ve birleşen davanın kabulüne 1.000,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren, 36.692,59 TL’nin ise birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı karşı-birleşen dosya davalısından alınarak davalı karşı-birleşen dosya davacısına verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde karşı-birleşen dosya davalısı Yücel vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre karşı-birleşen dosya davalısı Yücel vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Karşı-birleşen dosya davalısı Yücel vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Karşı ve birleşen davada davacı lehine hükmedilen alacak, katılma alacağı niteliğindedir. Katılma alacağında, malların kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1.) sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232, 239/1.) hesaba katılır. TMK’nin 239/son maddesinde; “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay’ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir.
Karşı dava konusu olup bozma kapsamı dışında kalan araç ve banka hesabından çekilen para yönünden, esas alınan değerler ve bilirkişi raporları dikkate alındığında tasfiye tarihinin bozmadan önce verilen karar tarihi olduğunun kabulü gerekir. Hükmedilen 1.000,00 TL alacağa bozma öncesi verilen karar tarihi olan 28.04.2016 tarihi yerine karşı dava tarihi olan 14.10.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur. Birleşen dava yönünden ise bozmaya konu edilen araç için bozmadan sonra alınan sürüm (rayiç) değer raporuna istinaden davacının katılma alacağı belirlendiğine göre tespit edilen 27.350,00 TL alacağa bozma sonrası karar tarihi olan 24.10.2019 yerine birleşen dava tarihi 10.06.2019’dan itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, açıklanan bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bozma kapsamı dışında kalan araç ve banka hesabından çekilen para yönünden, birleşen dava ile talep edilen bakiye 9.342,59 TL alacak yönünden esas alınan değerler ve bilirkişi raporları dikkate alındığında yine bozma öncesi karar tarihi 28.04.2016 tarihinden faizin başlatılması gerekmekte ise de faiz başlangıcının birleşen dava tarihi 10.06.2019 olarak esas alınması, temyiz edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı gözetilerek bu husus bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün (2.) bentte açıklanan sebeple karşı-birleşen dosya davalısı Yücel vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hüküm fıkrasının birinci bendi “1.000,00 TL Katılma Alacağının dava tarihinden itibaren 36.692,59 TL birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacı-birleşen dosya davacısına verilmesine,” ibaresinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmasına, yerine ”1.000,00 TL katılma alacağının 28.04.2016 tarihinden itibaren, 9.342,59 TL katılma alacağının 10.06.2019 tarihinden itibaren, 27.350,00 TL katılma alacağının 24.10.2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davacı karşı-birleşen dosya davalısından alınarak davalı karşı-birleşen dosya davacısına verilmesine, ” ibaresinin yazılmasına 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA; diğer temyiz itirazlarının yukarda (1.) bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.