YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6481
KARAR NO : 2021/4573
KARAR TARİHİ : 01.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davacılar … ve Seyit Ahmet Babaoğlu’nun davalarının ise kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, 114 ada 4 (İfrazla 114 ada 5, 6 ve 7) parsel sayılı taşınmazda hisse sahibi olduklarını, davalının taşınmazda 21/228 oranında hissedar olmasına rağmen taşınmazın tamamını kullandığını, müvekkillerinin taşınmazda paydaş olmalarına rağmen taşınmazdan faydalanamadıklarını, paydaşlar arasında tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi, özel bir parselasyon planı, fiili kullanma biçimi bulunmadığını belirterek taşınmazın müvekkillerinin paylarına yönelik davalının vaki elatmasının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen ilk kararda, davalının dava konusu 114 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarda ayrı ayrı 7/76 oranında hisse sahibi olduğu, tanık beyanlarından davalının kendi hissesine düşen taşınmazları kullandığı, tüm paydaşları bağlayan fiili kullanım biçiminin oluşmadığı, davalının davacıların hisselerine düşen taşınmazları kullanmalarına müdahale etmediği gibi kullanımlarına da engel olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dairece yapılan incelemede, “… mahkemece, davacılara tanıklarının isim ve adreslerini bildirmesi için süre ve imkan tanınması, bildirmeleri halinde, mahallinde yeniden keşif icra edilerek, davacılar ve davalı tanıklarının beyanlarının keşif mahallinde alınması, toplanacak delillere göre, davaya konu edilen taşınmaz yönünden, özel parselasyon ya da fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının, her paydaşın payına özgülenen bir kısım bulunup bulunmadığının belirlenmesi, var ise, davacılara özgülenen alana bir müdahale olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi, özel parselasyon ya da fiili kullanma biçiminin oluşmamış olması halinde, uyuşmazlığın TMK’nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi, bu çerçevede, davacıların taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bir yer olup olmadığının açıkça saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, özetlenen ilkelere uygun düşmeyecek biçimde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, “..davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile dava konusu Osmaniye ili Merkez ilçesi Sarpınağzı Köyü 114 ada 8 parsel (eski 4 parsel) sayılı taşınmazda 1011,37 m2’lik alana davalının elatmasının önlenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile dava konusu Osmaniye ili Merkez ilçesi Sarpınağzı Köyü 114 ada 8 parsel (eski 4 parsel) sayılı taşınmazda 663,71 m2’lik alana davalının elatmasının önlenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden davaya konu edilen taşınmazların davacılar, davalı ve 3. kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, Mahkemece paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere “….Dava konusu Osmaniye ili Merkez ilçesi Sarpınağzı Köyü 114 ada 8 parsel (eski 4 parsel) sayılı taşınmazda 1011,37 m2 lik alana davalının elatmasının önlenmesine,….Dava konusu Osmaniye ili Merkez ilçesi Sarpınağzı Köyü 114 ada 8 parsel (eski 4 parsel) sayılı taşınmazda 663,71 m2 lik alana davalının elatmasının önlenmesine,….” şeklinde hükümler kurulmuş olması doğru değil ise de; anılan bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin 2 nolu fıkrasında yer alan “…1011,37 m2 lik alana…” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “….davacının payına…” ibarelerinin eklenmesine, yine hüküm fıkrasının (3) nolu bendinin 2 nolu fıkrasında yer alan “…663,71 m2 lik alana…” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “….davacının payına…” ibarelerinin eklenmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.