Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/6057 E. 2021/4452 K. 27.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6057
KARAR NO : 2021/4452
KARAR TARİHİ : 27.05.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.03.2018 tarihli ve 2018/2647 Esas, 2018/9975 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekilinin karar düzeltme talebi Dairemizin 19.02.2019 tarihli ve 2018/12917 Esas, 2019/1652 Karar sayılı ilamıyla reddedilmiş, Mahkemece bozma ilamına karşı direnilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … vekili, 225 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına kayıtlı iken 05.03.2009 tarihli ve 3756 yevmiye ile davacı kurum adına tescil edildiğini, kurum adına tescil edilen dava konusu arsa ile ilgili olarak mahalinde yapılan incelemede İstanbul Emniyet Müdürlüğünün, araçların benzin ihtiyacını temin etmek için benzin istasyonu olarak faaliyet verdiğinin tespit edildiğini, 01.12.2010-30.03.2011 dönemi itibari ile bu alan için aylık 6.073,76 TL ecrimisil bedelinin tespit edildiğini, davalıdan davacı müvekkil kuruma ödeme yapılması için talepte bulunulmasına rağmen bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, 05.03.2009-05.03.2010 dönemi ecrimisil alacağının tahsili amacıyla Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/363 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu açıklayarak, 05.03.2010-30.11.2010 dönemi için toplam 53.652,08 ecrimisil bedelinin işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı İçişleri Bakanlığı vekili; öncelikle görev itirazında bulunmuş, iyiniyetli olduklarını ve de istenen bedelin fahiş olduğunu, her bir ay başından itibaren de faiz istenemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.03.2018 tarihli ve 2018/2647 Esas, 2018/9975 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş; davacı vekilinin karar düzeltme talebi Dairemizin 19.02.2019 tarihli ve 2018/12917 Esas, 2019/1652 Karar sayılı ilamıyla reddedilmiş, Mahkemece bozma ilamına karşı direnilmiştir. Direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, Dairemizce: “ Taraflar 3533 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde belirtilen kurumlardan olup, aralarındaki uyuşmazlığın 3533 sayılı Zorunlu Tahkim Yasası’nın 4. maddesi uyarınca o yerdeki yüksek dereceli hukuk mahkemesi hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenmesi gerekir. Mahkemece bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulü ile 53.000 TL haksız işgal tazminatının tahakkuk eden aylar için takip eden ayın başlangıcından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle Yerel Mahkeme kararının bozulduğu; mahkemece: “…davacı SGK’nin 20.05.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5502 sayılı Kanun’un 1. maddesinde idari ve mali açıdan özerk, özel kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabi kurum olduğu açıklandıktan sonra, mali hükümlerin düzenlendiği, 33. maddesinde ise, kurumun merkezi yönetim bütçesinden başka gelirlerinin de bulunduğu açıklanmıştır. Bu durumda davacı SGK Başkanlığı, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile 3533 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, mecburi tahkim usulünün uygulanamayacağı …” gerekçesiyle kararda direnildiği sabit olmakla, mahkemece verilen direnme hükmünün yerinde bulunduğu anlaşıldığından, dosya esasının incelenmesine geçildi :
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre tarafların yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi .