Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/5968 E. 2019/11370 K. 16.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5968
KARAR NO : 2019/11370
KARAR TARİHİ : 16.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, dava konusu 10 ada 10 parselin 2000 m2’lik kısmını 02.09.1991 tarihli adi senet ile davalıların pay maliki olan miras bırakanları …’ndan satın ve devraldığını ileri sürerek öncelikle iptal ve tescil, olmazsa satış bedeli olarak ödenen 150.000 Alman Markı’nın karşılığı 75.000 Euro’nun yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak vekil edenine verilmesine karar verilmesini istemiş, 25.6.2008 tarihli dilekçeyle davalılardan … ve … hakkındaki davalarını takip etmediklerini bildirmiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, ilk olarak davalı … Öktem hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalılar … ile … hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki alacak davasının kısmen kabulü ile toplam 99.992,00 TL’nin diğer davalılardan miras payları oranında alınarak davacıya verilmesine, diğer ve fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 19.01.2010 tarihli ve 2009/5243 Esas, 2010/121 Karar sayılı ilamı ile 99.992,00 TL’nin hangi yolla belirlendiğinin anlaşılamaması ve gerekçede de açıklanmaması ayrıca davalılardan miras payına göre alınmasına karar verilen miktarın, az yukarıda yazılan meblağ ile uyuşmaması sebebiyle karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak devam eden yargılama neticesinde, davalılar …, … ve … hakkında aynı hüküm kurulmuş, diğer davalılar hakkında ise bu defa 205.707,00 TL’nin miras payları oranında tahsiline, diğer ve fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmiş olup; hüküm, bir kısım davalılar vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa ödenen satış bedelinin güncellenmiş değerinin tahsili istemlerine ilişkindir.
Öncelikle belirtilmelidir ki; tapulu taşınmazların tapu dışı satışları geçersiz olmakla birlikte taraflar verdiklerini geri isteyebilir. Buna göre; mahkemece davacı tarafından verilen satış bedelinin kararlılık kazanmış Yargıtay içtihatları doğrultusunda denkleştirici adalet kuralı gereği dava tarihi itibarıyla güncel karşılığı bulunarak davalı yandan alınmasına karar verilmesi ve bu yapılırken de usuli kazanılmış hakların dikkate alınması gerekir.
Bununla birlikte, bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Zira, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonucunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü doğar. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak yada gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır. Yargıtay’ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez.
Somut olaya gelince; Dairemizin, 19.01.2010 tarihli ve 2009/5243 Esas, 2010/121 Karar sayılı bozma ilamı öncesinde davalı taraf aleyhine hükmedilen alacak miktarı 99.992,00 TL iken, kararın bir kısım davalılar vekilinin temyizi üzerine, davalılar yararına bozulmuş olmasına ve Yerel Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmeden ve açıklanan usuli kazanılmış hak ilkesi nazara alınmadan bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna göre 205.707,00 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
Kabule göre de; alacağın ölen davalının davaya dahil edilen mirasçılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, ölü davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Bir kısım davalılar vekili ve davalı …’ün temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 16/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.