Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/5303 E. 2019/9572 K. 24.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5303
KARAR NO : 2019/9572
KARAR TARİHİ : 24.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, … hakkındaki davanın reddine, … hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı Hacı …, Köyü … Dağı mevkii, yevmiye no:10, cilt no:1, sahife 14’de kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, köylerin boşaltıldığı 1994 yılına kadar taşınmazın tasarrufunda olduğunu, 1994 yılında boşaltılan köylerin 2003 yılına kadar boş kaldığını, 2003 yılında köye dönüş başladığını ve taşınmazı 2006 yılına kadar tarım arazisi olarak olarak kullandığını ancak davalıların dava konusu taşınmaza el attıklarını açıklayarak, davalıların elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …, zilyetliğinde bulunan taşınmazın… Köyü Bostanda mevkiinde bulunan, yevmiye no:20, cilt no:1 sahife 25’de kayıtlı bulunan taşınmaz olduğunu, bu taşınmazın Hazine’ye ait iken 1929 yılında murisi Keko Kara’ya satıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan … dava konusu taşınmazın önceden beri kendi zilyetliğinde olduğunu, davacı ile bir ilgisinin olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, …’a karşı açılan davanın reddine, …’ya karşı açılan davanın kabulü ile dosyada mevcut .. Köyü… Dağı altı mevkii 27/05/1971 tarih, cilt 2, sayfa 14, sıra 1, yevmiye 10 da kayıtlı, doğusu: bulakı gisse, batısı: şivke…, kuzeyi:… dağı eteği, güneyi: şivke serekani olan ve 01.12.2015 havale tarihli kadastro teknik bilirkişi…. tarafından düzenlenen ek bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile 27.792,42 m2 olarak gösterilen taşınmaza davalı … tarafından yapılan müdahalenin menine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece her ne kadar davalı … hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki;
Davacı taraf, 20.5.1971 tarihli ve cilt:2, yevmiye:10, sayfa:14’de kayıtlı 1 sıra nolu tapu kaydına dayanarak dava konusu yerin bu tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia etmiş, davalı taraf ise 20.04.1960 tarihli ve cilt no:1, yevmiye:20 sahife. 25’de kayıtlı 25.900 m2 miktarlı tapu kaydına dayanarak dava konusu yerin bu tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia etmiştir.
Her ne kadar, Mahkeme tarafından keşif icra edilerek dayanılan tapu kayıtları uygulanmış ise de tapu kayıtlarının uygulanması usulüne uygun olarak yapılmamıştır.
Mahkemece her iki tarafın dayandığı tapu kayıtlarının tesisine ilişkin kayıt ve belgeler ile varsa haritası (kroki) getirtilmeli, bundan sonra, mahallinde en yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tanıklar hazır olduğu halde ve tarafların da hazır bulunmasına imkan verecek şekilde yeniden keşif yapılmalı, keşifte tapu kayıtlarının varsa haritasının 3402 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca uygulanması suretiyle kapsamları belirlenmeli, kayıtlarının sınırları tek tek okunup sınırlarında geçen ifadelerin ne anlama geldiği mahalli bilirkişilerden sorulmalı, bilinemeyen sınırlar yönünden tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, taşınmazın hangi tapu kaydı kapsamında kaldığı hususu duraksamasız belirlendikten sonra, kayıtların kapsadığı taşınmazları gösterir fen bilirkişileri tarafından düzenlenecek denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı, kayıt malikleri ile bu kayıtlara dayanan kişiler arasında akdî veya irsî irtibat bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı … vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüştür.
SONUÇ: Davalı … vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.