Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/4990 E. 2019/8364 K. 01.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4990
KARAR NO : 2019/8364
KARAR TARİHİ : 01.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın dahili davalı … yönünden feragat nedeniyle reddine, davalı … yönünden husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR
Davacılar vekili, müvekkilleri ile dava dışı… arasında (dava konusu 21058 parsel sayılı taşınmaza yönelik) … 1. Noterliği’nin 07/06/1996 ve 24979 yevmiye numarası ile gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bilahare taşınmazın 60/300 hissesinin yükleniciye devredildiğini, devredilen hissenin müvekkillerinin haberi olmadan 10/300 ve 5/300’er hisseler şeklinde bölünerek 7-8 kişiye satıldığını, yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi üzerine 22/02/2000 tarihinde sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil talebi ile müteahhit ve halefleri hisse sahipleri hakkında dava açıldığını, bu davanın… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2008 tarihli ve 2000/233 Esas, 2008/63 Karar sayılı ilamı ile lehte sonuçlandığını, Yargıtay aşamasında usuli nedenlerle bozulduğunu, bozma sonrası eksiklikler tamamlanarak… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/03/2011 tarihli ve 2010/766 Esas, 2011/197 Karar sayılı ilamı ile sözleşmenin feshine, davalılar adına kayıtlı tapu hisselerinin iptali ile davacılar adına tesciline karar verildiğini, davacıların sorunu yasal yollardan çözmeye çalışırken davalıların binayı işgal edip içine yerleştiklerini belirterek elamanın önlenmesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden geriye dönük 5 yıl için 2.000’er TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Bir kısım davalılar … ve arkadaşları vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dahili davalı … aleyhine açılan men’i müdahale ve ecrimisil davasının feragat nedeni ile reddine, davalı … aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile usulden reddine, davacıların davalılar … ve … dışındaki davalılar aleyhine açtıkları men’i müdahale ve ecrimisil talebini içerir davalarının kabulü ile dava konusu “… İli, … İlçesi, Avcılar Mahallesi, … mevkii, 21058 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binada, … kat 1 nolu daireye davalı … mirasçıları olan dahili davalılar …, …, … ve …’in, zemin kat 2 nolu daireye davalı …’nin, 1. Kat 3 nolu daireye davalı …’ nun, 1. Kat 4 nolu daireye davalı …’ ın, 2. Kat 5 nolu daireye davalı …, 3. Kat 7 nolu daireye davalı … mirasçıları dahili davalılar …, …, …, … Oruç, … ve …’ un müdahalelerinin men-ine,”, haksız işgal ettikleri kısımlardan tahliyelerine, toplam 3.914,24 TL ecrimisil davalılardan veraset ilamındaki payları oranında tahsili ile davacılarına verilmesine karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmazda el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, bir kısım davalılar … ve arkadaşları vekilinin aşağıdaki bendin kapasımı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bir kısım davalılar … ve arkadaşları vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih, 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Ayrıca; bir tapu kaydı iptal edilinceye kadar geçerli olup, tapu kayıt maliklerinin kullanımının kural olarak iyiniyetli olduğu kabul edilmelidir. … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/03/2011 tarihli ve 2010/766 Esas, 2011/197 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın davalılar adına olan hisselerin iptali ile eski hale iadesine, davacılar adına tesciline karar verilmiş, kararın kesinleşme şerhine göre 21.12.2012 tarihinde kesinleşmesiyle davacılar adına hisseli şekilde kayıt edilmiştir. Dolayısıyla davalılar, mahkeme kararının kesinleştiği 21.12.2012 tarihinden itibaren (şartların varlığı halinde) ecrimisil alacağından sorumlu durumuna düşmüşlerdir.
Somut olayda, dava 17.08.2011 tarihinde açılmış olup mahkeme kararının kesinleşme tarihinden önceki süreler yönünden davalılar ecrimisilden sorumlu tutulamaz.
Hâl böyle olunca; mahkemece, ecrimisile yönelik istemin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Bir kısım davalılar … ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bir kısım davalılar … ve arkadaşları vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğin ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.