Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/4799 E. 2019/7606 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4799
KARAR NO : 2019/7606
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı 162,19 m2 büyüklüğündeki yer ile üzerindeki üç katlı betonarme binanın 20 yılı aşkın bir süreden beri nizasız ve fasılasız şekilde müvekkilinin zilyet ve tasarrufunda olduğunu belirterek çekişmeli yerin vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan hazine, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı olarak, TMK’nin 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesine göre açılan tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 2007 yılında kadastro çalışmalarının başladığı, 14.12.2007 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 5. ve 27. maddeleri gereğince kadastro tespitinden önce genel mahkemelere açılan taşınmazların geometrik ve hukuki durumunu belirlemek görevi kadastro mahkemesine ait bulunmaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26/son maddesi hükmünde, bir taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlenmesi ile Kadastro Mahkemesi’nin görevinin başlayacağı, 27. maddesi hükmünde de, mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan veya henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği, dava dosyalarının re’sen kadastro mahkemesine devrolunacağı, 4732 sayılı Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devrine İlişkin Yönetmelikte ise dosyaların kadastro mahkemelerine devir usulü açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 05.09.2007 tarihinde yapıldığı ve dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanakları düzenlendiği belirlendiğinden, 13.11.1997 tarihinde açılan tescil davasının kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğunun kabulü gereklidir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulur. Bu durumda Mahkemece, az yukarıda açıklanan kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca; uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Davalı … vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.