Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/4660 E. 2019/8093 K. 25.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4660
KARAR NO : 2019/8093
KARAR TARİHİ : 25.09.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili firmanın 1998 yılından itibaren triko işi yaptığını, müvekkiline ait bir kısım malların haczedildiğini, dosya borçlusunun müvekkili ile aynı sektörde çalışmadığını belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, üçüncü kişi ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, borçlunun tüzel kişilik perdesi arkasına sığınarak alacaklılardan mal kaçırmaya çalıştığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde olduğu, mahcuz menkullerin davacının kayıtlarında mevcut olduğu, davacı şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına, davacı lehine 3.624,20 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı üçüncü kişi vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda Mahkemece her ne kadar davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, takip 30.220,01 Euro karşılığı 80.382,87 TL üzerinden başlatılmıştır. Mahcuzların toplam değeri ise 92.065,26 TL dir. Bu durumda Mahkemece daha az olan alacak miktarı üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı taraf lehine maddi hata sonucu 30.220,01 TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Davacı 3. kişi vekilinin yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 6 numaralı maddesindeki “3.624.20 TL vekalet ücretinin” ibaresinin çıkartılarak yerine “9.180,63 TL vekalet ücretinin” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.