Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/426 E. 2019/9277 K. 21.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/426
KARAR NO : 2019/9277
KARAR TARİHİ : 21.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Ecrimisil, Tazminat, Sicil Terkini

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili; vekil edenin dava konusu taşınmazın tam maliki olduğunu, davalı kurumun taşınmaza henüz kadastro girmeden önce ihata duvarı ile çevrili olan bu taşınmazın duvarını yıktıklarını, yıkılan bu yerden çıkan taşları da kullanmak suretiyle taşınmazın üzerine halen zeminde mevcut olan trafo binasını davacıdan izin almadan yaptığını, taşınmaz üzerine elektrik nakil hattı çektiklerini, ayrıca taşınmazı tahminen 1992 yılından bu yana kullanmakta ve işgal ettiklerini belirterek taşınmaz üzerinde bulunan trafo binası ile elektrik nakil hattının kal’ine ve müdahalenin men’ine, tapu siciline konan davalı lehine olan şerhin silinmesi ve terkinini, haksız işgalden dolayı ecrimisil ve davacının duvarında örülü bulunan taşınmazı yıkıp alarak trafo yapımında kullandıkları için tazminata karar verilmesini ve tazminat ve ecri misilin yasal faizi ile birlikte taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın TEDAŞ’a yöneltilmesi gerektiğinden bahisle husumet itirazında bulunmuştur.
Davacı; 10.05.2012 tarihli 11 nolu celsede, ecrimisil ve tazminat istemlerinden feragat etmiştir.
Mahkemece ilk olarak; 5.192 TL’nin davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 14.04.2015 tarihli ve 2014/5926 Esas, 2015/5429 Karar sayılı ilamı ile “..davacının feragati de dikkate alınarak dava dilekçesindeki her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği..” sebebi ile bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda 5.192 TL’nin davacıya ödenmesine, el atmanın önlenmesi, kal ve tapu hanesindeki beyanın terkini istemlerinin reddine, ecrimisil ve tazminat istemlerinin feragat nedeni ile reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil, tazminat ve tapu sicilindeki beyanın terkini istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin el atmanın önlenmesi, kal ve sicilden terkine yönelen temyiz itirazları ile davalının temyiz itirazlarına gelince; 165 ada 20 parselin tapu kaydının 07.02.2006 tarihinde kadastro tespiti ile oluştuğu, beyanlar hanesinde “trafo binasının … Elektrik A.Ş tarafından inşa edildiği” ibaresinin olduğu dosya kapsamında yapılan incelemede tespit edilmiştir. Ancak bu ibarenin davalıya, davacının mülkiyet hakkı karşısında üstün hak sağlamayacağı gözetilmemiş, el atmanın önlenmesi ve kal talepleri yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davacı ve davalının, kamulaştırmasız el atma ya da irtifak hakkı tesisine yönelik bir talebi olmamasına rağmen bilirkişi raporunda irtifak bedeli olarak belirlenen 5.192 TL’nin karşılığında davalı lehine irtifak hakkı kurulmasına yönelik hüküm kurulması; davacının kal talebi yönünden, davalı tarafın husumet itirazı da dikkate alınarak… ile davalı arasındaki sözleşme getirtilerek, aradaki ilişkiye göre davanın…’a yöneltilmesi gerekip gerekmediği hususu gözetilmeden karar verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ : Davacı vekilinin (1) nolu bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenle reddine, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 21.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.