Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/4161 E. 2019/8947 K. 14.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4161
KARAR NO : 2019/8947
KARAR TARİHİ : 14.10.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 15. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı vekili, vekil edeninin 05/08/2015 tarihli yönetim kurulu kararıyla, sebebi açıklanmadan üyelikten çıkarıldığını, kararın tebliğ edilmediğini belirterek yönetim kurulu kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının Dernek Tüzüğünün 8. maddesine göre aidat borcunu ödememesi nedeniyle üyelikten çıkarıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna götürülmüş, … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince yapılan yargılama sonunda davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı dernek yönetim kurulunun 05.08.2015 tarihli davacının üyelikten çıkarılmasına ilişkin kararın iptaline dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce 11.02.2019 tarihli, 2017/10813-2019/1299 sayılı ilamı ile “Somut olayda; davacı vekili, davacının yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirilmesine dair davalı derneğin 05.08.2015 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. İlgili yönetim kurulu kararına karşı genel kurul tarafından alınmış bir kararın olmaması dava şartının oluşmadığını gösterir. Yukarıda anılan açık yasa hükmü karşısında davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince “istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi gerektiği” yönündeki bozma ilamına uyulmuş ancak davanın usulden reddine karar verilmiştir. Buna göre, Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduğu ancak bozma ilamı gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakta ise de, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 1. bendinin HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte gösterilen sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendinde bulunan “davanın usulden” sözcükleri metinden çıkartılarak yerine “istinaf başvurusunun esastan reddine” ibaresinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı HMK’nin 370/2 maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir suretinin … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.