Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/3820 E. 2021/1293 K. 16.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3820
KARAR NO : 2021/1293
KARAR TARİHİ : 16.02.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 12.06.2018 tarihli ve 2018/51 Esas, 2018/550 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı alacaklı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Alacaklı vekili, 26.12.2017 tarihli haciz sırasında üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu, ancak üçüncü kişinin haciz tarihi itibarı ile mülkiyet hakkı bulunmadığını, geçerli istihkak iddiasında bulunulmadığını belirterek, İcra Müdürlük kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, haczin üçüncü kişinin yetkilisi olduğu şirketin adresinde yapıldığı, mahcuzun Leasing Sözleşmesine konu olduğu, mülkiyetin borçluya geçtiğine ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, Müdürlüğün İİK’nin 99. maddesine göre alacaklıya süre verilmesi kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 21.2.2019 tarihli ve 2018/2698 Esas, 2019/307 Karar sayılı kararı ile mahcuzun üçüncü kişi elinde haczedildiği, haciz adresinin borçluya ait olduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, alacaklının, borçlu ile üçüncü kişi arasında muvazaa ilişkisi olduğunu ispat külfeti altında olduğu, dosyadaki evrakların mahcuzun leasingli olduğunu teyit ettiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.

Talep, alacaklının haczin İİK’nin 96.-97. maddesine göre yapılması talebine ilişkin şikayet başvurusudur.
Üçüncü kişi haciz esnasında alınan beyanında, mahcuz malın leasing sureti ile kiralandığını bildirerek istihkak iddiasında bulunmuştur. Alacaklı vekili tarafından dava dilekçesine ek olarak 19.01.2015 tarihli … Finansal Kiralama A.Ş ile borçlu şirket arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi, borçlu ve üçüncü kişi arasında imzalanan 27.12.2017 tarihli Finansal Kiralama Devir Sözleşmesi ibraz edilmiştir.
İİK’nin 96/1. maddesi uyarınca istihkak iddiasının mülkiyet, rehin vb. haklardan birisine dayanılarak ileri sürülmesi gerekir. Gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında “mülkiyet ve rehin hakları” sözcüklerinin sınırlandırıcı anlam taşımadığı, ayrıca sınırlı ayni haklara, tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, hapis hakkına, mülkiyeti muhafaza sözleşmesine, intifa hakkına dayanarak da istihkak davası açılabileceği kabul edilmektedir.
Somut olayda, dosya kapsamında yer alan sözleşmeye göre Leasing Sözleşmesinin devam ettiği görülmüş ve üçüncü kişinin yalnızca kiracılık sıfatına dayandığı anlaşılmıştır. Kural olarak kiracının istihkak iddiasında bulunma hakkı yoktur. Dolayısıyla üçüncü kişi tarafından ileri sürülen geçerli bir istihkak iddiası bulunulmadığından şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğünün haczin İİK’nin 99. maddesine göre yapılmasına ve alacaklıya istihkak iddiasının kaldırılması için dava açmak üzere süre verilmesine ilişkin kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.2.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.