Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/3757 E. 2021/742 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3757
KARAR NO : 2021/742
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 2. İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 02.05.2018 tarihli ve 2015/405 Esas, 2018/253 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı, davacı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. … 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 02.05.2018 tarihli ve 2015/405 Esas, 2018/253 Karar sayılı kararı ile; davacı üçüncü kişinin borcun doğumundan sonra haciz adresinde faaliyete başladığı, haciz adresinde borçluya ait belge ve kredi kartı slipleri bulunduğu,üçüncü kişinin iş yerini borçlunun ağabeyi Necati Boyraz’dan satın aldığını iddia ettiği, davacı üçüncü kişi ile borçlunun faaliyet alanlarının aynı olduğu,üçüncü kişinin dayandığı, borcun doğumundan sonraki tarihleri taşıyan ve ayırt edici özellikleri bulunmayan fatura ve adi nitelikteki kira sözleşmesinin borçlu dolayısıyla da alacaklı lehine olan mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli bulunmadığı, ayrıca İİK’nin 106 maddesi gereğince haczin düşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Gaziantep Bölge Mahkemesinin 21.02.2019 tarihli ve 2018/1820 Esas, 2019/362 Karar sayılı kararı ile,dava konusu haczin 14.09.2015 tarihinde yapıldığı, ancak satışın istenmediği ve satış avansının yatırılmadığı, takibin durdurulmasına karar verilmediği, sadece bu davanın açılmasının zamanaşımını kesen sebeplerden olmadığı, bu nedenle istihkak davasının haciz düştüğünden konusuz kaldığı, yargılama giderleri açısından dosyanın incelenmesinde, işyerinde borçluya ait evrak bulunduğu, işletmenin önce borçlu tarafından ağabeyine onun tarafından da davacı üçüncü kişiye devredildiği anlaşıldığından, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı aleyhine hükmedilmesi gerektiği, istinaf talebi bu yönü ile doğru olup, davanın esasına girilmesi yerine konusuz kaldığından reddi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti açısından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. maddesine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
İİK madde 106’ya göre, alacaklı haczedilen taşınır malın satışını altı ay içerisinde istemek zorundadır. Aksi halde İİK madde 110’a göre taşınır mal üzerindeki haciz kendiliğinden düşer. Ancak İİK madde 97/8’de “Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, dava konusu haciz, 14.9.2015 tarihinde yapılmış olup eldeki dava ise, doğrudan 17.09.2015 tarihinde açılmıştır. Süresi içinde istihkak davası açılmış olması ve İİK’nin 97/8 maddesi gereğince satış isteme süresi işlemeyeceğinden, hacizler halen geçerli olup işin esasına dair inceleme yapılması gerekirken, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi açık yasa hükmüne aykırı olmuştur. Ne var ki, temyiz edenin sıfatı ve temyiz nedeni gözetilerek belirtilen husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacı üçüncü kişinin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz incelemesinde ise;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, özellikle haciz mahallinde borçlunun faaliyetine son verdikten sonra kısa süreli olarak borçlunun ağabeyinin sonrasında da üçüncü kişinin faaliyet göstermiş olması, üçüncü kişinin haciz günü vergi kaydı başvurusunda bulunması ve emlak komisyonculuğu işine ek olacak şekilde konfeksiyonculuğa başladığını belirtmesi, faaliyet alanlarının aynı olması, 11.09.2015 tarihinde yapılan haciz işleminde borçlunun hazır bulunması, dava konusu haciz sırasında da borçlu adına belge bulunması hususları da dikkate alındığında haklılık değerlendirilmesinde isabetsizlik görülmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 14,90 TL’nin temyiz eden davacı üçüncü kişiden alınmasına, 02.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.