YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3447
KARAR NO : 2019/7403
KARAR TARİHİ : 11.09.2019
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Ve Ziynet Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı … vekili, evlilik birliği içinde edinilen araç ve ziynet eşyaları nedeniyle 20.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, 07.09.2013 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 24.742,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak araç yönünden 14.742,00 TL değer artış payı ve 3.407,56 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı ve ziynet alacağı isteğine ilişkindir.
Somut olaya gelince, Mahkemece, 28.04.2015 günlü ilk kararla ‘ziynet eşyasına yönelik talebin kabulüyle 14.792,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, mal rejimine yönelik davanın reddine’ karar verilmiş, davacının sadece mal rejimine yönelik temyiz itirazı üzerine temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.04.2017 tarihli bozma ilamıyla hüküm sadece katılma alacağı yönünden bozulmuş, Mahkemece, 30.11.2017 tarihli 1. oturumda bozmaya uyulmasına karar verilmiştir.
Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli Müktesep Hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır.
Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki, bozma ilamında, ‘aracın ziynet eşyaları ve kredi kullanılarak alındığı, evlilik birliği içinde ödenen kredi borcu dikkate alınmadan karar verildiği’ belirtilerek ziynet eşyalarının bedelinin iadesine karar verilmiş olması ve kararın bu kısmının temyiz edilmemiş olması da dikkate alınarak mükerrer ödemeye yol açmamak için ziynet eşyalarının denkleştirmede dikkate alınması belirtildiği halde, mahkemece sadece evlilik birliği içinde ödenen kredi borcunun oranlaması yapılarak artık değere katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken, aracın alınmasında kullanılan ziynetler yönünden de ayrıca değer artış payı alacağına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; HUMK’un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.