Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/3161 E. 2021/5096 K. 15.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3161
KARAR NO : 2021/5096
KARAR TARİHİ : 15.06.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin davanın reddine hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ecrimisil talebinin reddine, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bu kez Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.06.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av. Tuğba Bayraktar ile karşı taraftan davacı vekili Av. … geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, vekil edenin dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının herhangi bir hakka dayanmaksızın taşınmazı işgal ettiğini açıklayarak, davalının müdahalesinin önlenmesine ve 10.000,00 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf, davacı şirket ile dava dışı M. Salih Tatlıcı arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında, davacı şirket lehine işlemler yaptığını, bu emek karşılığında davacı şirketin kendisine dava konusu taşınmazı vermeyi kabul ettiğini, dairenin tapusunun iskan ruhsatı alınmasından sonra verilmesinin kararlaştırıldığını, iskan ruhsatının 19.03.2010 tarihinde alındığını, ancak daha sonra davacı şirketin yönetimine TMSF tarafından el konulduğunu, 10 yıldır taşınmazın tasarrufunda bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15.01.2019 tarihli ve 2018/1544 Esas, 2019/86 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ecrimisil talebinin reddine, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Bu defa, karara karşı taraf vekillerince temyiz talebinde bulunulmuştur.
Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nin 125/2 madesinde “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve kaldığı yerden itibaren devam eder.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı …Ş davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaza malik iken 25.04.2018 tarihinde taşınmazı dava dışı … …’e devretmiştir. Taşınmaz, dava açıldıktan sonra dava dışı üçüncü kişiye devredildiğinden, devralan dava dışı üçüncü kişinin HMK’nin 125/2. maddesi gereğince davayı açan (önceki malik) davacı yerine geçtiğinin ve aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabulü ile re’sen bu durumun yeni devralan malike ihbar edilmesi ve davayı takip edip etmemesine göre bir karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1. bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.050,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 14,90 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 15.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.