Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/2538 E. 2020/6642 K. 02.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2538
KARAR NO : 2020/6642
KARAR TARİHİ : 02.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Tescil Olmadığı Takdirde Alacak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacılar vekili, davaya konu 2447 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle davacılar adına harici satım sözleşmesindeki payları oranında tapuya tescili, olmadığı takdirde taşınmaz üzerine yapılan yapı bedelleri ile birlikte harici satım bedelinin günün şartlarına uyarlanarak davacılara iadesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, …( mirasçıları) … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalılar … ve …, fiilen kendilerine ait olan bölüm dışındaki alana yönelik davaya itirazları olmadığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile harici senet bedelleri olan toplam 61.054,40 TL ile harici satış senedi ile satın alınan yerlere yapılan yapılara ilişkin 441.331,18 TL yapı bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve bir kısım davalılar (…, …, … (mirasçıları)) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nin 297/2. maddesi, “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir ” hükmünü içermektedir.
Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26; 297/2).
Somut olayda, mahkemece, davacılar vekilinin dava dilekçesinde, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle harici satım sözleşmelerinde satın alınan yer kadar davacılar adına pay şeklinde tescili olmadığı takdirde, harici satım bedelleriyle taşınmaz üzerindeki yapı bedellerinin davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece, tapu iptali ve tescil istemiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, harici satım bedelleriyle yapı bedelleri hakkında hüküm kurulmuştur. Buna göre, davacılar vekilinin ilk talebi olan tapu iptali ve tescil talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verildikten sonra terditli talepleri hakkında hüküm verilmesi gerekirken, 6100 sayılı HMK’nin az yukarıda açıklanan ilkelerine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenle, davacılar vekili ve davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 02.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.