YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2447
KARAR NO : 2019/5115
KARAR TARİHİ : 15.05.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı Kooperatif vekili, dava konusu 4138 parsel sayılı taşınmaza davalıların tel örgü çekmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, davalıların müdahalesinin önlenmesine, tel örgülerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, Kooperatifin tasfiye halinde olduğunu, davanın yetkili temsilci aracılığıyla açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini ve davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, mahallinde keşif yapılmış, uzman bilirkişilerden rapor alınmış, bilahare, davalıların tel örgü çekmek suretiyle taşınmaza elattıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıların ayrı ayrı elatmalarının önlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davalılar vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle temyiz edilmiştir.
Davacı Kooperatifin tasfiye halinde olması nedeniyle aktif dava ehliyeti savunması sebebiyle dosyada mevcut Ticaret Sicili Gazetesi muhtevasından; söz konusu Kooperatifin 24.08.2004 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye kararının 27.06.2004 tarihinde yapılan 2003 yılı olağan genel kurulu kararı ile alındığı anlaşılmaktadır. Yine Ticaret Sicili Gazetesi içeriğine göre, Kooperatifin 18.08.2013 tarihli genel kurul toplantısı ile (temsile yetkili) tasfiye yönetim kurulu üyeleri seçilmiş, dava tarihi (02.12.2013) itibariyle dosya kapsamına ibraz edilen (09.11.1998 tarihli) vekaletnamenin ise tasfiye öncesine ait olduğu görülmüştür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nin 539/3. maddeleri uyarınca, tasfiye halindeki kooperatif tüzel kişiliğini davalarda tasfiye memurlarının temsil edeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; Ticaret Sicili Memurluğundan davalı kooperatifin tasfiyesinin devam edip etmediğinin sorulması devam ediyorsa, en son görevde bulunan tasfiye yönetim kurulu başkan ve üyelerin isim ve adreslerini içeren sicil kaydının getirtilerek ve en son görevde olan tasfiye yönetim kurulu başkan ve üyeleri belirlenerek Kooperatif vekiline vekaletname veren yöneticiler tasfiye yönetim kurulu başkan ve üyeleri değil ise, en son görev yapan tasfiye yönetim kurulu başkan ve üyelerince verilmiş vekaletname sunulması için davacı tarafa süre ve imkan verilerek taraf ehliyeti tamamlandıktan sonra tüm taraf delillerinin toplanıp dosyada mevcut bilirkişi raporları da dikkate alınarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün açıklanan nedenlere hasren 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.