Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/2234 E. 2019/4252 K. 17.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2234
KARAR NO : 2019/4252
KARAR TARİHİ : 17.04.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (Alacaklı) : …
DAVALI (3.Kişi) : 1-… 2- .. 3-… B… Yapı Ve İşl. Tic. A.Ş. 4-… A.Ş.
DAVALI (Borçlu) : Burdem İçecek Gda San. Ve Tic. Ltd. Şti.
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı üçüncü kişiler vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı alacaklı vekili, hacizde borçlu şirket ve yetkilisi adına güncel evraklar, pos cihazı ve faturaların bulunduğunu, üçüncü kişilerin sunduğu adi kira sözleşmesinde davalı üçüncü kişi …’nin kiracı, borçlunun ise borçtan müteselsil sorumlu kefil olarak yer aldığını, bu durumun bile taraflar arasındaki muvazaanın göstergesi olduğunu belirterek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve İşl. A.Ş., … A.Ş. ve … Bursa Modern Toplu Yapı Sit. Yön. adına … ve İşl. San. Tic. A.Ş. vekili, haczin yapıldığı Trilye Marin Kulübünün mülk sahibinin … A.Ş olduğunu, … A.Ş.nin, Trilye Marin Kulübünü site sakinlerinin sosyal tesis niteliğinde kullanmasına izin verdiğini, kat maliklerinin de 2012 yılından itibaren buradan yararlandıklarını, site için yönetim hizmetlerini … A.Ş.nin yürüttüğünü, haciz yapılan yerin işletmesini de yaptığını ancak sonrasında … A.Ş. nin davalı üçüncü kişi Serdar’a kiraladığını, haczedilen menkuller ile borçlu şirketin hiç bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili Kentsel Hizmetler A.Ş.ninve site yöneticiliğinin malları haczedilerek müvekkillerin mağdur edildiğini, haciz tutanağının 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. sırasındaki menkullerin Kentsel Hizmetler A.Ş.ye, haciz tutanağının 14. sırasındaki menkulün ise müvekkili Site Yönetimine ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı üçüncü kişiler ile takip borçlusu şirket arasında, üçüncü kişi … aracılığı ile organik bağın mevcut olduğu, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, haciz sırasında borçluya ait belgelerin bulunduğu, düzenlenen adi nitelikteki kira sözleşmesi ve beyana dayalı faturaların borcun doğumuna yakın tarihli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar üçüncü kişiler vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.

1.Davalı … GYO A.Ş.nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hemen belirtmek gerekir ki;istihkak davalarının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. Borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür. (İİK’nun 96/1, 85/2)
Somut olayda; davalı üçüncü kişi … A.Ş vekili, diğer davalı Kentsel…Şirketi vekili ile birlikte haciz sırasında ortak beyanda bulunduklarını belirterek, hacze konu menkullerin tamamının Kentsel…Şirketine ait olduğunu, Kentsel…Şirketi adına istihkak iddiasında bulunduklarını dile getirmiştir. Yine takip dosyasına sundukları istihkak iddiasını bildirir dilekçe ile cevap dilekçesinde de; Kentsel Hizmetler… AŞ’nin ve Site Yöneticiliğinin mallarının haczedildiğini belirtmişlerdir. Bu durumda, davalı üçüncü kişinin kendi adına istihkak iddiası yoktur. Her ne kadar üçüncü kişi mahcuzların diğer davalı Kentsel… Şirketine ait olduğunu beyan etmiş ise de, istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Buna göre davalı üçüncü kişinin, davalı Kentsel… Şirketi adına yaptığı istihkak iddiası da geçerli olmadığından, davacı alacaklının İİK’nin 99.maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmamakta olup, 6100 sayılı HMK’nin 114/h ve 115/2 maddeleri uyarınca davalı … GYO AŞ. açısından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
2.Davalı üçüncü kişi …’nin temyiz incelenmesinde;
İstihkak davalarının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.
Somut olayda, dava konusu 9.9.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunanın üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi … tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. O halde davacı alacaklının İİK 99.maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK’nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca davalı … açısından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
3.Davalı … GYO Bursa Modern Toplu Yapı Site Yönetiminin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İİK’nin 4949 sayılı Kanun’la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında temyize konu değerin (ahşap şezlong) 5.980,00 TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
4- Davalı … ve İşl. San. Tic. AŞ’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Haciz, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamış ise de, haciz sırasında borçlu adına belge bulunmuştur. Öte yandan , aynı adreste yapılan 22.8.2014 tarihli hacze borçlu şirket yetkilisi sonradan katılmış olup, borçlu adına birçok belge bulunmuştur. Borçlu şirket yetkilisi anılan haciz sırasından haciz mahalline işçi temin ettiğini, hizmet verdiğini, malzeme alacağı olduğunu beyan etmiştir. Ayrıca, haciz mahalli davalı … GYO A.Ş tarafından 23.6.2014 tarihli adi yazılı kira sözleşmesi ile davalı üçüncü kişi Serdar ‘a kiralanmış olup, kira sözleşmesinde kefil olarak borçlu şirket yer almıştır. Davalı üçüncü kişi Kentsel…Şirketi, hacze konu menkullerle ilgili borcun doğumundan önceye ilişkin fatura sunduğu gibi, faturası bulunan bu menkullerin kira sözleşmesi ile demirbaş olarak davalı üçüncü kişinin kullanımına bırakıldığını, mülkiyetinin kendilerinde olduğunu iddia etmektedir. Bu durumda, davalı üçüncü kişi … A.Ş ve borçlunun ticari defterleri getirtilip bu defterler üzerinde araştırma yapılarak … ile davalı … arasındaki kira ilişkisinin gerçek bir kira ilişkisi olup olmadığının, kira bedeli ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının araştırılması, haciz sırasında borçlu adına bulunan belgeler, söz konusu kira sözleşmesinde borçlunun kefil olarak yer alması, dosyaya yansıyan Trilye Marine Club- Burdem Şti isimlerinin yan yana yer alması ve davalı şirket yetkilisinin haciz sırasındaki beyanları nazara alınarak, davalı üçüncü kişi Serdar ile borçlu şirket arasında süregelen bir ticari ilişki olup olmadığı, ayrıca borçlu ve üçüncü kişi Serdar arasında organik bağ bulunup bulunmadığının ticaret sicil kayıtları, SGK kayıtları ve vergi kayıtları getirtilerek araştırılması, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususlarının belirlenmesi için ek bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı üçüncüler kişiler … A.Ş ve … ve İşl. San. Tic. AŞ vekili ile davalı … Gençeli vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … GYO Bursa Modern Toplu Yapı Site Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.4.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.