Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/2066 E. 2019/9160 K. 16.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2066
KARAR NO : 2019/9160
KARAR TARİHİ : 16.10.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı/birleşen dosyada davalı vekili ve davalı/birleşen dosyada davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, bu kez davacı/birleşen dosyada davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı/birleşen dosyada davalı … vekili, davalı adına olan taşınmaz nedeniyle 65.000,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiş, 28.09.2016 tarihli dilekçesi ile talep miktarını 144.692,00 TL’ye yükseltmiş, birleşen davanın reddini savunmuştur.
Davalı/birleşen dosyada davacı … Kantarkaya vekili, davanın reddini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde ziynet eşyaları nedeniyle alacak talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, ev eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, boşanma sonrası katkı talebine yönelik Mahkemenin görevsizliğine; birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm, davacı/birleşen dosyada davalı vekili tarafından asıl dava yönünden esasa, birleşen dava yönünden de vekalet ücretine yönelik olarak, davalı/birleşen dosyada davacı tarafından da asıl dava yönünden esasa yönelik olarak istinaf edilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesince, davacı/birleşen dosyada davalı ve davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı/birleşen dosyada davalı vekilinin birleşen davada istinaf başvurusunun kabulü ile 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı/birleşen dosyada davacıdan alınarak davacı/birleşen dosyada davalıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı, davacı/birleşen dosyada davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf istemiyle önüne gelen dosya ve karar bir bütün olarak değerlendirilerek, HMK’nin 353/(1)-b maddesinde yer alan “b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, 3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir” düzenlemesi uyarınca, davanın hangi kısmı ile ilgili olursa olsun, istinaf isteminin kısmen bile kabulüne karar verilecek olsa dahi, şayet yeniden hüküm kurulacak ise, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılması ve tüm hükümlerin yeniden kurulması gerekir. Bölge Adliye Mahkemeleri, bir yandan hukuki denetim yapan mahkemeler iken diğer yandan vakıa incelemesi de yapan mahkemelerdir. İlk Derece Mahkemelerince yapılan vakıa incelemesi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yerinde bulunmadığı takdirde İlk Derece Mahkemesi kararı bütünüyle ortadan kaldırılmalı ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde yeniden bir hüküm kurulmalıdır. Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK’nin 297. ile 359. maddelerine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verilebilecektir. Keza, İlk Derece Mahkemesi kararı hakkında kısmen esastan ret, kısmen kabul verilip, sadece kabul olunan kısım yönünden kararın kaldırıldığı hallerde, böyle bir kararın bozulması durumunda bozma sonrası davaya bakacak mahkeme konusunda da belirsizlik ortaya çıkabilecektir.
Bu nedenle somut olayda, yukarıda açıklandığı şekilde istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumda öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, bir yandan davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nin 353/(1)-b.1 maddesi gereği esastan reddine karar verilirken, diğer yandan davalı vekilinin HMK’nin 353/(1)-b.2 maddesine göre vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabul edilmesine rağmen, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmaması, ayrıca kanunda yer almadığı şekilde yalnızca İlk Derece Mahkemesi hükmünün vekalet ücreti ile ilgili bölümü yönünden hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi