Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/17 E. 2021/1816 K. 02.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/17
KARAR NO : 2021/1816
KARAR TARİHİ : 02.03.2021

DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli ve 2017/368 Esas, 2018/983 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.03.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Avukat …geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeninin dava konusu 20357 ada 24 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binadaki 5 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalının vekil edeninin eski eşi olup taraflar arasındaki boşanma davasının 09.09.2016 tarihinde kesinleştiğini, buna rağmen davalının, hiçbir haklı ve hukuki gerekçeye dayanmadan dava konusu dairede oturmaya devam ettiğini, davalıya 08.05.2017 tarihli ve 11780 yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini ve ihtarnamenin 10.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek, davalı tarafından dava konusu yere yapılan elatmanın önlenmesine ve boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanacak ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, ecrimisil ve müdahalenin men’i davasının ön şartının haksız işgal ve kötüniyet olduğunu, vekil edeninin ve müşterek çocukların taşınmazı 6284 sayılı Yasa kapsamında kullandığını, davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin vekil edenine tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 20357 ada 24 parsel sayılı taşınmazın 1/1 bağımsız bölüm no:5 18/2400 paylı davacı … adına kayıtlı mesken niteliğindeki taşınmaza davalının elatmasının önlenmesine, 7.306,67 TL ecrimisilin ıslah tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nce istinaf talebi esastan reddedilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davalı vekilinin elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin ecrimisil talebinin kabulüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 5 numaralı bağımsız bölümün tam hisse ile davacı … adına tapuda kayıtlı olduğu, davalının dava konusu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı, davalının, davacının eski eşi olduğu, aralarındaki boşanma davasının 09.09.2016 tarihinde kesinleştiği, tarafların müşterek çocuklarının bulunduğu, davacı tarafından davalı aleyhine Konya 8.Noterliği tarafından 08.05.2017 tarihinde ihtarname keşide edildiği, Mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda, boşanma kararının kesinleşme tarihi olan (09.09.2016) ile iş bu davanın dava tarihi olan (13.06.2017) arasındaki dönem için 7.306,67 TL ecrimisil bedelinin tespit edildiği ve Mahkemece bu bedelin davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece, her ne kadar, boşanma kararının kesinleşme tarihi ile iş bu davanın dava tarihi arasındaki dönem için 7.306,67 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, eşler arasındaki boşanmanın kesinleşmesiyle davalı eski eş kendiliğinden ecrimisil ödemeye mahkum edilmez. Hayatın olağan akışı gereği, davacı eşin müşterek çocukları ile birlikte davalı eski eşin dava konusu konutta kalmasına muvafakat ettiğinin kabulü gerekir. Davacı lehine ecrimisile hükmedilmesi için davacı eşin, davalı eski eşe verdiği kabul edilen muvafakatını ecrimisil dava tarihinden önce geri aldığını, konuttan çıkarma iradesini ilettiğini ispat etmesi gerekir (ihtarname, tanık, yemin v.s. ile). Davacı, dava tarihinden önceki bir tarihte varlığı kabul edilen iznini geri aldığını davalı eski eşe ilettiğini ispatlayamazsa, eldeki davanın açıldığı tarihte bu iznini geri aldığı kabul edilir ve dava tarihinden önceki zaman dilimi için ecrimisil talebi reddedilir. Dosya kapsamına göre, davalı …’nin, müşterek çocuklar ile birlikte dava konusu dairede oturduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının boşandıktan sonraki soyismi ‘…’, boşanmadan önceki soyismi ‘…’ olduğu halde, davacı tarafından davalı aleyhine keşide edilen ihtarnamede ve ihtarnamenin tebliğ zarfında davalının soyisminin ‘Tok’ olarak yazılarak yapılan ihtarname tebliğinin usulsüz olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davalının dava konusu yerde oturmasının haksız işgal olarak nitelendirilemeyeceği, davacı tarafından davalıya çıkarılan ihtarnamede davalının soyismi değil başka bir soyisim yazılı olduğundan, bu ihtarname ile rızanın geri alındığı kabul edilemeyeceğinden, ecrimisil talebi yönünden de davanın reddini karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi yanlış olup, İlk Derece Mahkemesi kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin yazılı temyiz itirazlarının, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle REDDİNE, HMK’nin 373/1. maddesi gereği kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.