Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/160 E. 2021/2472 K. 18.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/160
KARAR NO : 2021/2472
KARAR TARİHİ : 18.03.2021

DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
MAHKEMESİ : Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.06.2018 tarihli ve 2016/291 Esas, 2018/412 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalının müvekkiline ait olan 1 parsel sayılı taşınmazın sulanmasında kullanılan su borusuna ve suyun alındığı kaynağa müdahalesinin önlenmesine, haksız müdahale nedeniyle müvekkilinin uğrayacağı zararın tazminine yönelik haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince istinaf talebi esastan reddedilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Dava , ecrimisil talebine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş olsa da hükme esas alınan bilirkişi raporuna kararda yer verilmemiş olup bu husus infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. Hüküm fıkrasında açıkça hükme esas alınan rapor ve krokinin belirtilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir .
Ne var ki bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir .
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün: “1-Davanın kabulü ile davacının kullandığı su borusuna ve suyun alındığı kaynağa davalının müdahalesinin men’ine, fen bilirkişisi …’nin 09.10.2017 tarihli raporunun eki (1) krokisinin kararın eki sayılmasına …” şeklinde düzeltilmesine, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.