Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/1311 E. 2019/2684 K. 14.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1311
KARAR NO : 2019/2684
KARAR TARİHİ : 14.03.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı-karşı davalı … vekili, evlilik birliği içinde edinilen 6195 ada 8 parselde bulunan 33 nolu bağımsız bölüm nedeniyle 20.000,00 TL’nin davalı-karşı davacıdan tahsilini talep etmiş, 08.02.2016 tarihli dilekçe ile talebini 46.577,50 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı-karşı davacı … vekili, davanın reddini savunmuş; karşı dava dilekçesinde, evlilik birliği içinde edinilen 6221 ada 3 parselde bulunan 16 nolu bağımsız bölüm nedeniyle 20.000,00 TL’nin davacı- karşı davalıdan tahsilini talep etmiş, 25.04.2016 tarihli dilekçe ile talebini 87.522,75 TL’ye çıkarmıştır.
Mahkemece, davacı-karşı davalının davasının kabulüne 46.577,5 TL katılma alacağının tahsiline, davalı-karşı davacının davasının kabulü ile 13.937,7 TL değer artış payı ve 75.585,05 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 87.522,75 TL’nin tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Eşler, 04.06.2001 tarihinde evlenmiş,22.01.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 19.06.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK’nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1).Karşı davaya konu 6221 ada 3 parselde bulunan 16 nolu bağımsız bölüm eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 07.01.2002 tarihinde satın alınarak davacı-karşı davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad. 179).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı-karşı davalı tarafından karşı davaya konu taşınmazın edinilmesinde kullanıldığı savunulan SS ….. Konut Yapı Kooperatifindeki hissesinin satışından elde edilen paraya ilişkin olarak, ilgili kooperatifin 21.06.1998, 27.06.1999 ve 25.06.2000 tarihli hazirun listelerinde davacı-karşı davalının ismi bulunduğu halde, 15.06.2001 ve 14.06.2002 tarihli hazirun listelerinde davacı-karşı davalının isminin yer almadığı, anılan kooperatif kayıtları, tanık beyanları ve dosya içeriğine göre davacı-karşı davalının evlilik birliğinin kurulmasından önce edindiği SS ….. Konut Yapı Kooperatifindeki hissesinin satışından gelen 17.000,00 TL’yi karşı davaya konu taşınmazın edinilmesinde kullanmış olduğu anlaşıldığından, anılan ve ispatlanan savunmanın esas alınarak hesaplamanın yapıldığı 03.12.2015 tarihli hesap bilirkişi raporunun 6. sayfasındaki (B) bölümünün 1 numaralı bendindeki hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulması gerekirken, değerlendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.