Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/1295 E. 2019/3532 K. 02.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1295
KARAR NO : 2019/3532
KARAR TARİHİ : 02.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
İLİŞKİLİ KİŞİ :…
DAVA TÜRÜ : Vakıf Senedi Değişikliğinin Tescili

Hasımsız olarak görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava dilekçesinde, vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istenmiş; mahkemece, vakıf senedinin değişen maddeleri ile birlikte değişmeyen maddelerinin de yeniden yazıldığı düzenleme şeklindeki noter senedinin tesciline karar verilmesi üzerine Dairemizin 10.05.2017 tarihli ve 2017/2585-6806 sayılı bozma ilamı ile; sadece değiştirilmesi istenilen maddeler dışında gerekli olmadığı halde vakıf senedinin tamamının yeniden düzenleme şeklinde noterden düzenlenmiş olması, bu düzenleme yapılırken de maddi hatalar yapılması ve gerek olmadığı halde kurucu iradeye aykırı olacak şekilde vakfın malvarlığına ilişkin 4. mütevelli heyetinin görevlerine ait 10 ve huzur hakkını düzenleyen 12. maddelerinde değişiklik yapılması doğru görülmeyerek mahkeme kararı bozulmuş, bu defa vakıf senedinin 4,10 ve 12. maddelerinde değişiklik yapan düzenleme şeklindeki noter senedinin 4. madde dışındaki değişikliklerin tesciline karar verilmesi üzerinde … vekilince; vakıf senedinin 10. ve 12. maddeler yönünden, zaten vakıf senedinin şu anda uygulanmakta olan maddelerinin yeniden tesciline karar verildiği, verilen tescil kararı ile bir değişiklik meydana gelmeyip senedin eski şeklinin yürürlüğü devam edeceği gerekçeleri ile mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
Dava, vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 104. maddesi gereği vakıf senetleri, mahkemenin tescil kararının kesinleşmesi sonrası vakfın yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil edilir; ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğünde tutulan merkezî sicile kaydolunur. Dolayısı ile henüz kesinleşmeyen mahkeme kararlarına dayanak düzenleme şeklindeki noter senedi içeriği vakıf senedi mahiyetinde olmayıp, bunlar üzerinde yapılan değişikliklerde kesinleşinceye kadar sonuç doğurmayacaktır. Bozma ilamında açıkça 4, 10 ve 12.maddelerde yapılan değişikliklerin kurucu iradeye aykırı olduğu, yani bu maddelerde değişiklik yapılmaması gerektiği ile değiştirilmeyen madde metinlerinin yeniden noter senedine yazılmaması yönünde bozma yapılmasına rağmen mahkemece bozma ilamına yanlış anlam yüklenerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi’nin 20/1/2016 tarihli ve 2013/7114 başvuru numaralı kararında da belirtildiği üzere, kararda temyiz süresinin hatalı gösterilerek hukuki belirsizliğe yol açılması, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğurmaktadır. 6100 sayılı HMK’nin 297/1-ç ve Anayasa’nın 40. maddelerine göre de kararda kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunu’na Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzüğün 5.maddesinde mahkemenin, tescile ve tescil isteminin reddine ilişkin olarak verdiği kararı, senetle birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğüne re’sen tebliğ edeceği; Türk Medeni Kanunu’nun 103. maddesinde ise, mahkemenin verdiği karar tebliğ tarihinden başlayarak bir ay içinde başvuran veya … tarafından temyiz edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı ışığında Mahkemenin kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü göz önüne alındığında temyiz süresinin kararın tebliğinden itibaren bir ay yerine onbeş gün olarak gösterilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; davacı vakfın yürürlükteki senet metninde bozma ilamına göre değişiklik yapılmayan maddeleri ile bozmaya konu 4,10 ve 12.maddeler dışındaki maddelerde yani 2, 3, 9,14 ve 15. maddelerde yapılacak değişiklikler için yürürlükteki vakıf senedine göre vakfın yetkili organının vereceği karar doğrultusunda yeniden düzenleme şeklinde noter senedi hazırlatılması ve Türk Medeni Kanunu’nun 112-113 ve Vakıflar Yönetmeliği’nin 14. maddeleri gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünün de görüşü alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar vermektir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden ilgili kişi Vakıflar Genel Müdürlüğüne iadesine, 02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.