Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2019/1259 E. 2019/3143 K. 25.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1259
KARAR NO : 2019/3143
KARAR TARİHİ : 25.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün …vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi ve davacı asil tarafından davalı … yönünden dosyalardan feragat edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR

Asıl davada davacı vekili, davacıya ait 110 ada 13, 14, 11 parseller ile 112 ada 4 ve 5 parsellerde davalıların müdahalelerinin bulunduğunu, davalılardan Turkcell’in 2003 yılında baz istasyonu ve bu istasyona elektrik götürmek üzere trafo yaptığını ve ulaşım için yol geçirdiğini, aynı yolun diğer davalılar …ve Avea yetkilileri tarafından bakım onarım için kullanıldığını, Turkcell’in 6 adet elektrik direği diktiğini ve tellerini geçirdiğini, 2006 yılında ise …ve Avea’nın ortaklaşa 9 tane direk diktiğini ve tel geçirdiğini, davacının taşınmazları kullanamaması dolayısıyla mağdur olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 9000 TL ecrimisilin elatma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili; talep sonucunun açık olmadığını, hangi davalıdan ne kadar talep edildiğinin belli olmadığını, müdahale tarihinin belirtilmediğini ve ecrimisilin müştereken müteselsilen ödenmesinin mümkün olmadığını, iddia edilen yolun bakım onarım için yılda 2 veya 3 kez kullanıldığını enerji nakil hatları için ise kira sözleşmesi yapılıp davacıya ödeme de yapıldığını, davanın reddini savunmuştur.
Asıl davada davalı … vekili; davalı şirketin yola müdahalesinin olmadığını, şirkete ait baz istasyonunun başka bir kişinin arazisinde olduğunu, baz istasyonuna giden enerjinin ise diğer GSM operatörünün sisteminden temin edildiğini, baz istasyonlarının bakım onarımının yılda 2 veya 3 kez yapıldığını, dava konusu edilen yolun bütün köy halkı tarafından kullanılan yol olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Asıl davada davalı … vekili; talebin değer yönünden Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiğini, şirkete ait sistemlerin dava dışı 3. kişi arazisinde sözleşme gereği kurulu olduğunu, dava açılmadan önce sistemlerin 07.04.2007 tarihinde dava dışı…. Hizmet ve İşletmecilik A.Ş. ye devir ve temlik ettiğini, husumetten davanın reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, esası bakımından ise devredilen sistemlerin akitle 3. şahısların taşınmazlarına kurulduğunu, enerji nakil hattına ilişkin ise zilyetliğin dava dışı 3. şahsa ait olduğunu gösteren belge doğrultusunda geçit hakkı protokolü yapıldığını, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili; davacıya ait 110 ada 13, 14, 11 ve 111 ada 4 ve 5 parselleri davalılardan Turkcell’in 2003 yılından beri baz istasyonu, trafo ve yol yapmak suretiyle kullandığını, yolun diğer davalılar …ve Avea tarafından da bakım onarım için kullanıldığını, Turkcell’in 6 direk dikip tel geçirdiğini, 2006 yılında ise …ve Avea’nın 9 direk dikerek tel geçirdiğini, bu nedenlerle davalıların müdahalelerinin men’ini talep etmiştir.
Birleşen dava davalıları…, Avea ve …A.Ş. vekilleri; ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; 111 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile 110 ada 11 parsel üzerinde davalı şirketlerin herhangi bir müdahalenin bulunmadığının tespit edildiği ancak 110 ada 13,14 parsel ile 111 ada 4 parsel üzerinde davalı şirketlere ait elektrik direkleri ve tellerinin geçtiği, davalı … şirketi ile davacının enerji nakil hattı için 11.11.2005 tarihinde 1500 TL bedelle 10 yıllık kira sözleşmesinin imzalandığı, ayrıca bedelin ödendiğine dair dekontun dosyada mevcut olduğu anlaşılmakla, davalı … şirketine açılan meni müdahale ve ecrimisil davasının reddine karar verildiği, davalı … ve …GSM şirketinin ise davacı ile herhangi bir sözleşme imzalamadığı ve bedel de ödemediği, açılan meni müdahale ve ecrimisil talepli davanın, davacının maliki olduğu taşınmazlar üzerinde hissesi oranında ecrimisil talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı …Ş’ye Mahkememizin 2013/141 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine yönelik davanın reddine, dava konusu 111 ada 5 parsel sayılı taşınmaz için Mahkememizin 2013/141 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine yönelik davanın reddine, davalılar Turkcell A.Ş. ve …A.Ş. Mahkememizin 2013/141 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, 08/09/2014 tarihli Fen Bilirkişi krokisinde gösterilen Turkcell ve …A.Ş’ye ait direklerin davacıya ait taşınmazlara yapmış olduğu el atmanın önlenmesine, davalı …Ş’nin direk yeri ecrimisil bedeli olarak 2005 yılı için 164.62 TL, 2006 yılı için 173.56 TL, 2007 yılı için 186.98 TL, 2008 yılı için 221.88 TL 2009 yılı için 267.5TL, ecrimisil bedellerinin her yıl için ayrı ayrı hesaplanan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacının hissesi oranında ödenmesine, davalı …Ş’nin direk yeri ecrimisil bedeli olarak 2005 yılı için 206.99 TL, 2006 yılı için 207.42TL, 2007 yılı için 225.11 TL, 2008 yılı için 278.98 TL 2009 yılı için 336.36 TL, ecrimisil bedellerinin her yıl için ayrı ayrı hesaplanan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacının hissesi oranında ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Asıl dava; ecrimisil, birleşen dava ise elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
1.Davalı … yönünden yapılan incelemede; davacı asil tarafından 27.08.2015 hakim havale tarihli ve davacı asil imzalı UYAP’tan çıktısı alınarak dosya arasına alınmış … Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben vermiş bulunduğu dilekçesinde, Mahkemenizin 2009/54 Esas sayılı dosyasında Turcell A.Ş. aleyhine tazminat talebi ile 2013/141 Esas sayılı dosyasında ise men’i müdahale talebi ile davacı olduğu asıl ve birleşen dosyadan Turkcell A.Ş. ile anlaşma sağlandığından dolayı tüm taleplerinden feragat ettiğini belirtmiştir.
HMK’nin 310. maddesine göre davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nin 311. maddesinde ise feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, Mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı asil tarafından davadan feragat edildiğine ve bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisi yerel mahkemeye ait bulunduğuna göre, davacı asilin davalı …Ş. yönünden davadan feragat beyanı hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir
2.Davalı …Ş. yönünden yapılan incelemeye gelince ;
a)Asıl dava olan ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemenin vermiş olduğu hükmün 7. fıkrasında “Davalı …Ş’nin direk yeri ecrimisil bedeli olarak 2005 yılı için 206.99 TL, 2006 yılı için 207.42TL, 2007 yılı için 225.11 TL, 2008 yılı için 278.98 TL 2009 yılı için 336.36 TL, ecrimisil bedellerinin her yıl için ayrı ayrı hesaplanan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacının hissesi oranında ödenmesine” denilmek suretiyle toplam 1254,86 TL ecrimisile hükmedilmiştir. 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nin 361-362. maddeleri (1086 sayılı HUMK’un 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427. maddesi) uyarınca karar tarihi olan 2009 yılı temyiz kesinlik sınırı 1400 YTL olduğu ve talebin temyiz sınırının altında olduğu tespit edilmekle davalı …Ş. vekilince yapılan ecrimisile ilişkin temyiz itirazının miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
b) Birleşen dava olan elatmanın önlenmesine yönelik davada dava konusu edilen 110 ada 13 parsele ilişkin davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller, mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde değildir.
c) Birleşen dava olan elatmanın önlenmesi davasında dava konusu edilen 110 ada 14 parsel ve 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde 110 ada 14 parsel sayılı taşınmaz davacı adına kayıtlı iken 29.12.2011 tarihinde tam hisse ile dava dışı Halil Ayna’ya satılmıştır. Yine 111 ada 4 parsel sayılı taşınmaz da davacı adına kayıtlı iken 29.12.2011 tarihinde dava dışı Halil Ayna’ya satılmıştır. Birleşen dava 07.10.2013 tarihinde açılmış olup dava açıldığı tarihte davacı olan … dava konusu edilen 110 ada 14 ve 111 ada 4 parsellerde tapu maliki olmadığından dava açmakta hukuki yararı bulunmamakta olup mahkemece bu parseller yönünden birleşen davanın tümden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
d) Dava konusu olan 110 ada 11 parsele ilişkin olarak ise dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları doğrultusunda bu parsele davalıların hiç birinin müdahalesinin olmadığı sabit görülerek gerekçede bu parsel yönünden davanın reddi gerektiği açıklanmış ise de mahkemece bu hususta bir hüküm kurulmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1. maddede açıklanan nedenlerle, davalı …Ş. vekilinin, 2.maddenin c ve d bentlerinde açıklanan nedenlerle …A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı …Ş. ve …A.Ş. vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yukarıda 2. maddenin a bendinde açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nin 361-362. maddeleri (1086 sayılı HUMK’un 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin 2. fıkrası) uyarınca 2009 yılı itibariyle miktar ve değeri 1400 TL yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden REDDİNE, yukarıda 2. maddenin b bendinde açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin dava konusu 110 ada 13 parsele ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 25.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.