YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1037
KARAR NO : 2020/7836
KARAR TARİHİ : 03.12.2020
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Terkin
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün Davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı Hazine vekili, dava konusu 171 parsel sayılı taşınmazın 748,71 m2’sinin kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını belirterek, taşınmazın kıyı içinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılarak kamuya terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüyle, 171 parselin 747,55 m²’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının tespiti ile bu alanın tescil harici bırakılmasına, 18/05/2016 tarihli bilirkişi raporu eki krokinin kararın eki sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu’nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkini isteğine ilişkindir.
1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalının aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalının diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Mahkemece, 20.03.3014 tarihli ilk kararla davanın kısmen kabulüyle 171 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporu eki krokisinde gösterilen 748,71 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının tespiti ile bu alanın tescil harici bırakılmasına karar verilmiş, davalının temyiz itirazı üzerine temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.10.2017 tarihli bozma ilamıyla hüküm taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, tapu iptali ve terkin davalarında iptal kararı verilmeden doğrudan ”tescil harici bırakılmasına” karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmiştir. Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında, tapu iptali ve terkin davalarında iptal kararı verilmeden doğrudan ”tescil harici bırakılmasına” karar verilmesi mümkün olmadığı belirtilerek bozulduğu halde, Mahkemece, yine iptal kararı verilmeden sadece kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının tespiti ile bu alanın tescil harici bırakılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK’un 438/7. maddesi (HMK mad. 370) uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının (2.) bentte açıklanan nedenle kabulü ile, hükmün 1.bendindeki ”…kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından tespiti…” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine, ”… (697,77 m2 (B1) + 49,78 m2 (B2)) kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından iptali…” ibarelerinin eklenmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.