Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/9724 E. 2018/19529 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9724
KARAR NO : 2018/19529
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, mülkiyeti vekil edenine ait olan 133 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 145 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların, 26.10.1999 tarihli protokol ile davalı tarafın kullanımına verildiğini, iş bu protokol ile, protokol içeriğinde belirtilen şahıs ve şirketlerin, vekil edenine olan borçlarının ödenmesi kaydı ile, taşınmazların mülkiyetlerinin davalı tarafa verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak ödemelerin yapılamadığını, vekil edeni tarafından davalı şirket aleyhine … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/158 Esas sayılı dosyası ile dava açılarak ecrimisil talep edildiğini ve bu davada 30.6.2001 ila 21.4.2005 arası dönem için ecrimisile hükmedildiğini açıklayarak, 21.4.2005 tarihinden sonraki dönem için 600.000 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, vekil edeni aleyhine daha önce de ecrimisil talepli dava açıldığını ve derderst olduğunu, dava açılmasından sonra dava konusu yerlerin vekil edeni şirket tarafından kullanılmadığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki protokolün, ecrimisil talebine ilişkin olarak daha önce açılan … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/158 Esas sayılı dosyasının dava tarihi olan 21.4.2015 tarihi itibariyle feshedilmiş sayılacağı gerekçesi ile, “Davanın kısmen kabulü ile, 369.083,15 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, tapulu taşınmaza el atma nedeniyle ecrimisil isteğine ilişkindir.
Somut olayda; Mahkemece, taraflar arasındaki protokolün 21.4.2015 tarihi itibariyle feshedilmiş sayılacağının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, Mahkeme tarafından yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki;
Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre, önceki dönem ecrimisil bedeli mahkemece belirlenmiş ise; yeni dönem ecrimisil bedelinin, kesinleşen ecrimisil bedeline ÜFE oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. Mahkeme tarafından her ne kadar, taraflar arasında daha önce … 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/158 Esas sayılı dosyası ile açılan ve … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/423 esas sayılı dosyası ile birleşen, ecrimisil talebine ilişkin olarak görülen davada yapılmış olan keşif ve bilirkişi incelemesi esas alınmak suretiyle bilirkişilerce yapılan hesaplamalara göre karar verilmiş ise de, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/423 esas sayılı dosyasında, davacı tarafın ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş ve iş bu karar 19.2.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda, az yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde, yeni dönem ecrimisil hesabında esas alınabilecek, kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlenmiş bir ecrimisil bedelinin varlığından söz edilemeyeceğinden, mahallinde yapılacak keşif ve Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarında belirtilen ecrimisil hesaplama yöntemine uygun olarak alınacak rapor neticesinde oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/423 esas sayılı dosyasındaki hesaplamalar esas alınmak suretiyle ecrimisil bedelinin tespit edilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca, her ne kadar, bilirkişiler tarafından, 131 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının, elektrik borcunun olması ve boş bulunması nedeniyle davalı tarafından ……… olarak kullanılmadığı gerekçesi ile depo olarak değerlendirilmek suretiyle hesaplama yapılmış ise de, taşınmaz üzerinde ……… binalarının bulunduğu ve bu binaların davalı tarafa ait olduğu ispat edilemediğine göre, taşınmaz üzerindeki ……… binaları esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, yazılı ve yerinde olmayan gerekçeler ile 1 parsel sayılı taşınmaz açısından depo niteliği esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.