Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/9688 E. 2018/12401 K. 09.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9688
KARAR NO : 2018/12401
KARAR TARİHİ : 09.05.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Paydaşlar Arasında Tapulu Taşınmaza Elatmanın Önlenmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacılar vekili, davaya konu 1100 ada 10 parsel sayılı taşınmazda tarafların müştereken malik bulunduklarını, taşınmaz üzerinde birisi vekil edenlerine birisi ise davalılardan …. …. Özdemir’e ait iki adet bina bulunduğunu, davalı …. ….’nin, duvar inşaa ettirmek ve tel örgü ile kapatmak sureti ile vekil edenlerinin yola çıkışını engellediğini açıklayarak, davalının müdahalesinin önlenmesi ile duvar ve tellerin kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …. …. Özdemir vekili, taraflar arasında fiili taksim yapıldığını, herhangi bir müdahalesinin olmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, diğer davalı … ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; “Davacının davasının kabulü ile 10 parselde kayıtlı ve …. …. …. Ercan tarafından düzenlenen krokide gösterilen ve davalıca inşa ettirilmiş duvarın kal’ine, davalının müdahalesinin men’ine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan …. …. Özdemir vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesine göre, mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur.
Somut olayda; mahkemece; 10 parselde kayıtlı ve …. …. …. Ercan tarafından düzenlenen krokide gösterilen ve davalıca inşa ettirilmiş duvarın kal’ine denilmiş ise de, atıfta bulunulan krokiden, kal’ine karar verilen duvarın neresi olduğu anlaşılamamaktadır. Ayrıca, davada iki davalı bulunduğu halde, hangisi hakkında hüküm tesis edildiği, diğer davalı hakkında ne karar verildiği de belli olmayıp, hüküm bu haliyle infaza elverişli olmadığından kararın bu yönüyle bozulması gerekmiştir.

Kabüle göre de; davalı tarafça yaptırılan duvarın ve tel örgülerin davacılar açısından ne şekilde müdahale yarattığı hususunun açık ve net şekilde açıklanmaması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davalılardan …. …. Özdemir vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.