Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/9686 E. 2018/18961 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9686
KARAR NO : 2018/18961
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, … ada 28 parselde 1/10 arsa paylı bağımsız bölümleri müvekkillerinin gayrimenkul satış sözleşmesi ile anahtar teslimi şeklinde davalı yükleniciden aldıklarını, kat irtifakı verilirken müvekkillerine kat irtifakı tapusunun verilmeyeceği tehdidinde bulunularak “binanın giriş sağ ve sol tarafındaki kot altı dairelerin çevre düzenlemesi ve mutfak dolaplarının yapılmasının ve satılmasını muvafakat ederim” şeklinde beyanlarının alındığını, davalının binanın onaylı projesinde bodrum katında bulunan ortak alan ile kapıcı dairesinin anahtarlarını ve fiili kullanımını müvekkillerine teslim etmediğini tüm bu nedenlerle müvekkillerinin gayri menkul satış sözleşmesi ile aldıkları dairelerin onaylı projesinde bodrum katında bulunan ortak alan ile kapıcı dairesinin anahtarlarının ve fiili kullanımının müvekkillerine teslimini, davalı yanın müdahalesinin meni ile davalı yanca yapılan ortak alanlardaki projeye aykırılıkların giderilmesini ve projeye uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davalıya davanın ikame edilemeyeceğini, davacıların davalı şirket ile yapmış oldukları sözleşmelerde tüm dairelerin mutfaklarının ve çevre düzenlemesinin yapılması şartıyla kot altında yapılan ve sağ ve solda bulunan iki adet kot altı dairenin satılmasına muvafakat ettiklerini, davacıların bu muvafakati kapsamında adı geçen kot altı dairelerin satılıp, çevre düzenlemesi ve mutfaklar yapıldığını, kot altı dairelerin satışına davacılar tarafından muvafakat verildiğinden dairelerin davacılara piyasa koşullarından daha düşük fiyatla verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bütün kat malikleri tarafından imzalanan sözleşme ve muvafakatnameler ile davaya konu kapıcı dairesi ve ortak kullanım alanının kullanım hakkının davalı müteahhit şirkete devredilmesine rağmen elatmanm önlenmesinin talep edilmesinin Türk Medeni Yasasının 2.maddesinde öngörülen dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacağı, davacıların söz konusu sözleşmelerdeki müteahhit tarafından kapıcı dairesi ve ortak alanın kullanımının kendisine bırakılması karşılığında üstlendiği mutfak dolaplarının yapımı ve çevre düzenlemesine dair işlerin yapılmadığına dair bir iddialarının da mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca; kat malikleri ana gayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Kat malikleri ortak yerlerde kullanma hakkına sahiptirler; bu hakkın genel kömürlük, garaj, teras, çamaşırhane ve çamaşır kurutma alanları gibi yerlerdeki ölçüsü, aksine sözleşme olmadıkça, her kat malikine ait arsa payı ile oranlıdır.
Dava konusu binanın girişinin sağ ve sol tarafındaki kot altı alan, apartman yönetim planı ve projesi uyarınca ortak yerlerden olup Kat Mülkiyeti Kanunu uygulamasında, özel amaçlara tahsis edilen yerlerin onaylı mimari proje değişmedikçe herhangi bir gelir getirmesi ve tüm kat maliklerinin oybirliğiyle karar alması halinde dahi satılması, kullanım hakkının başkasına devredilmesi mümkün değildir. Türk Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralının bu hususta uygulama alanı yoktur. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.