Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/9629 E. 2018/18934 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9629
KARAR NO : 2018/18934
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı 15.12.2015 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 06.03.2017 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Aralık ayından 2017 yılı Mart ayına kadarki 16 aylık kira alacağı 30.000,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 07.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun itirazı ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davalı borçlunun itirazında, icra takibinde dayanılan sözleşme altındaki imzasını açık ve kesin olarak reddetmediği ve kira bedeline karşı çıkmadığı, davalı borçlunun bu şekildeki itirazlarının borca itiraz niteliğinde olduğu, İİK’nin 269/2 maddesi hükmüne göre borçlu itirazında sözleşmeyi ve sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılacağı, davalı borçlu takibe dayandığı sözleşmeye istinaden itirazın kaldırılmasını istemesinde bir usulsüzlük olmadığı, temerrüdün sabit olduğu anlaşılmış olup, davanın kabulüne, davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince, davalı tarafın süre tutum dilekçesi vererek istinaf yoluna başvurduğu, gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı, süre tutum dilekçesinde de başvuru sebep veya gerekçelerinin hiç gösterilmediği anlaşıldığından, istinaf isteminin HMK’nin 352.maddesi gereğince reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 342/3. maddesinde “İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355’inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır.” düzenlemesine; aynı Kanunun 355. maddesinde ise “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 352/1. maddesinde de başvuru şartlarının yerine getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, icra mahkemesince verilen kararın davalı vekiline 22.06.2017 tarihli duruşmada tefhim edildiği, davalı vekilinin İİK’nin 363. maddesi uyarınca süresi içinde, 03.07.2017 günü, HMK’nin 342/3. maddesine uygun olacak şekilde istinaf dilekçesi verdiği halde, icra mahkemesi kararının tebliğ edildiği 12.07.2017 tarihinden sonra istinaf gerekçelerini içeren gerekçeli istinaf dilekçesi verilmediği görülmektedir.
Her ne kadar davalı tarafça süresinde gerekçeli temyiz dilekçesi verilmemiş ise de, ilk derece mahkemesi kararı davalı vekiline tefhim edilmiş ve süresinde süre tutum dilekçesi verilmekle, istinaf isteminin süresinde yapıldığının kabulü gerekir.
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nin 342/3.maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nin 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapmaktır. Şayet, incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık tespit edilmez ise, işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekecektir.
Sonuç olarak; davalı tarafça süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesi’nce incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine ilişkin inceleme yapılıp yapılmadığı karar metninden anlaşılamamaktadır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararı kamu düzenine aykırılık yönünden de incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Öte yandan; İİK’nin 269/b-4 maddesi hükmü gereğince borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri TBK’nin 315.maddesinde yazılı ihtar yerine geçer. Türk Borçlar Kanunu’nun 315. maddesinde konut ve çatılı işyeri kiralarında temerrüt ihtarında verilecek süre 30 gün olarak öngörülmüştür. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, buna göre; davaya dayanak icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 30/7 günlük ödeme ve itiraz sürelerinin verilip verilmediği hususunun da değerlendirilmesi gerekir.
SONUÇ: … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 31.01.2018 tarih ve … E. – 2018/240 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 13.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.