YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9615
KARAR NO : 2021/1118
KARAR TARİHİ : 10.02.2021
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.11.2017 tarihli ve 2016/196 Esas, 2017/587 Karar sayılı kararıyla davanın usulden reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalılar vekili ve davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 24.02.2015 tarihinde mahkeme hükmü ile 465 ada 17 parsel nolu taşınmazdaki dava konusu 8 nolu bağımsız bölümdeki 3/4 hisse maliki … Oğlu … ile mirasçılarının gaip olmaları nedeniyle hak ve menfaatlerinin korunması için kayyım olarak atanıldığını ,dava konusu taşınmazın davalılar kullanımında olması nedeniyle 18.12.2015 tarihinde ihtar çekildiğini, sonuç alınamadığından yıllara göre 01.01.2015-31.12.2015 için 13500 TL, 01.01.2014-31.12.2014 için 12273 TL, 01.01.2013-31.12.2013 için 11364 TL, 01.01.2012-31.12.2012 için 10621 TL, 01.01.2011-31.12.2011 için 9569 TL, 01.01.2010-31.12.2010 için 8861 TL olmak üzere toplam 66.188,00 TL ecrimisilin yıllar itibariyle hesaplanacak yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; kayyım tayin edilen gaip malikinin mirasçılarının tapuya müracaatla intikal işlemini yaptırdığı, kayyım tayin edilen şahıs adına bir hissenin kalmadığı, bu nedenle davacının davada temsil yetkisinin kalmadığı, intikali gerçekleştiren maliklerin davaya bir müdahalelerinin de olmadığı, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını süresinde temyiz etmiştir.
Dava; ecrimisil istemine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 465 ada 17 parseldeki 8 nolu bağımsız bölümün 3/4 hissesinin … oğlu … adına tapuda kayıtlı olduğu, İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.02.2015 tarihli ve 2013/561 Esas, 2015/178 Karar sayılı kararı ile bu kişiye kayyım atandığı, dava açıldıktan sonra 29.12.2016 tarihinde mirasçıları tarafından tapuda intikal işlemi yaptrıldığı ve 10.01.2017 tarihinde tapu malikinin mirasçıları tarafından kayyımlığın kaldırılması davası açıldığı, dava sonucunda 20.04.2017 tarihinde kayyımlığın kaldırılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Davacı … TMK’nin 427/1 maddesi gereğince kayyım olarak atanmış olup gaip olan kişinin haklarını korumak ve kullanmakla yükümlüdür.
Yönetim kayyımlığının asıl görevi malların idaresi olup, kayyımlığın kaldırılması ile görevi sona erer. Somut olayda, davacı … tarafından ecrimisil talepli dava açıldıktan sonra, yargılama sırasında kayyım atanan kişinin mirasçıları tarafından tapuda intikal işlemi gerçekleştirildiği gibi kayyımlık kararının da kaldırıldığı ve kayyımın görevinin sona erdiği hususları dosya kapsamı ile sabittir. Dava tarihi itibarıyla kayyımın davayı açmaya ehil olduğu, ancak dava görülürken taşınmazın mirasçılara tapuda intikal ettiği ve kayyımlık kararının mahkeme kararıyla kaldırıldığı ve temsil sona erdiğine göre, tapu maliklerinin mirasçılarına davanın resen ihbar edilmesi ve davayı takip edip etmemelerine göre bir karar verilmesi gerekirken, kayyımın taraf sıfatı kalmadığından bahisle davanın usulden reddi doğru görülmemiş olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 373/1 maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararınbir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.