Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/9025 E. 2018/18871 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9025
KARAR NO : 2018/18871
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil Ve Kal

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi, ecrimisil, kal davasının kısmen kabulüne, ecrimisil yönünden …… nedeni ile reddine karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, vekil edeninin intikalen hisseli olarak maliki olduğu 557 ada 39 ve 41 …… sayılı taşınmazlara davalıların ………… sureti ile müdahalede bulunduklarını ve tecavüzün haksız olduğunu belirterek, davalıların dava konusu taşınmazlara yaptıkları müdahalenin men’ine, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık döneme ilişkin 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin ait olduğu dönem sonundan işleyecek faizi ile birlikte her bir davalıdan ayrı ayrı tahsiline, taşınmazlar üzerindeki davalılara ait …, ağaç ve sair şeylerin kal’ine karar verilmesini istemiş, 21/04/2014 tarihli celse de, ecrimisil bedeline yönelik talebinden …… ettiğini beyan etmiştir.
Davalı …, davanın reddini savunmuş, davalı …, dava konusu 41 …… sayılı taşınmaz üzerindeki …yı kendisinin kullanığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 557 ada 41 nolu ……deki 21.05.2014 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı çizgi ile belirlenen ve (A) harfi ile gösterilen 146,04 m2 ve (……) olarak gösterilen 1768,73 m2 lik kısımlara davalıların el atmasının önlenmesine, bilirkişi raporunda (A) rumuzu ile gösterilen … ile (……) rumuzu olarak gösterilen kısımların kali’ne, davacı tarafın ecrimisil isteminin …… nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından esasa ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dava, tapu kaydına dayalı el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve kal talebine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 39 ve 41 …… sayılı taşınmazların davacının murisi adına tapuda kayıtlı olduğu, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu 39 …… sayılı taşınmaza herhangi bir müdahalenin olmadığı, davalılardan … tarafından kullanılan ve toplam alanı 904,55 m2 olan …nın 146,04 m2’lik kısmının 41 …… sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu, yine davalılardan …’ın kullanımında olduğu belirtilen 1.768,73 m2’lik ……nin de bahse konu ……e tecavüzlü olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, tecavüzlü olduğu iddia edilen … ile ……ye yönelik olarak tecavüzün men’ine karar verilerek, bahsi geçen alanların bilirkişi raporuna göre hesap edilen toplam değeri üzerinden davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmiş ise de, bu hükme katılma olanağı yoktur. Şöyle ki, davada davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu nedenle her bir davalının çekişmeli taşınmazda el attığı yer nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile birlikte sorumlu tutulmaları hatalıdır.
Yine, dava dilekçesinde dava değeri 3.000 TL olarak belirtilmiş, bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış, keşifte belirlenen değer üzerinden harç Mahkemece tamamlattırılmamıştır. Bu bakımdan, Mahkemece karar tarihi itibarıyla dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden davacı lehine avukatlık ücreti hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde harcı tamamlanmamış değer dikkate alınarak davalılar aleyhine olacak şekilde fazla avukatlık ücreti hesap edilmesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan tüm bu hususların gözönüne alınmamış olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 20/11/2018 oybirliğiyle karar verildi.