Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/8380 E. 2021/885 K. 04.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8380
KARAR NO : 2021/885
KARAR TARİHİ : 04.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 17.141,81 TL ecrimisilin, işgalin başlangıç tarihinden itibaren hesaplanacak kademeli faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair isteminin reddine karar verilmiş olup, hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili; 52 parsel sayılı ve 25.717,00 m² alanlı taşınmazın 1/2 hissesinin davacı kurum adına kayıtlı olduğunu, davalı yanın taşınmaza tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 01.01.2008 – 31.12.2012 tarihleri arası 19.848,00 TL ecrimisilin, işgalin başlangıcından itibaren kademeli kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir .
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile toplam 17.141,81 TL ecrimisilin, işgalin başlangıç tarihinden itibaren hesaplanacak kademeli kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair isteminin reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki; 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yoliyle Halli Hakkında Kanunun 1. maddesi hükmünde açıkça ; “Umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya umumi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanları, bu kanun da yazılı tahkim usulüne göre halledilir.” düzenlemesine yer verilmiştir .
03.07.2003 tarihli 4916 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik aynı Kanunun 4. maddesi ile de; “ Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir.”
Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazda davacı …’nün ½ oranında paydaş olduğu, davacı ile davalı 3533 Sayılı Kanunun 1. maddesinde gösterilen kuruluşlardan olduğu sabittir. Bu kanunun 2570 sayılı Kanun’la değişik 4. maddesi gereğince eldeki uyuşmazlığın “Hakem” sıfatı ile çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur .
O halde; tarafların sıfatı ile 3533 sayılı Kanun’un 1. ve 4. maddeleri hükümleri dikkate alınarak uyuşmazlığın hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 04.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi .