Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/7702 E. 2021/678 K. 01.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7702
KARAR NO : 2021/678
KARAR TARİHİ : 01.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, vekil edeninin davalı ile müşterek maliki olduğu 11919 parsel sayılı taşınmazda bulunan zemin ve üst kattan ibaret binanın tamamının 2006 yılı itibariyle davalının kullanımında olduğunu, payına karşılık vekil edenine ödeme yapılmadığı gibi tasarrufunun da davalı tarafça engellendiğini açıklayarak, 20.09.2007-20.09.2012 arası dönem için şimdilik 140.000.-TL ecrimisilin, tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çekişmeye konu taşınmazı kiracı sıfatı ile dava dışı … Oto İnşaat ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin kullandığını, anılan şirketi davacı ile birlikte kurduklarını, davacının şirketteki hisselerini 03.02.2010 tarihinde kendisine ve dava dışı …’a devir ve temlik ettiğini, o tarihten sonra da davacının kullanıma ses çıkarmadığını, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1452 Esas sayılı dosyasından taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verildiğini, talep edilen ecrimisilin fahiş olduğunubelirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 108.933,80 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline dair verilen karar yalnız davalı vekilince temyiz edilmiş, hüküm Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.01.2016 tarihli, 2015/512 esas ve 2016/646 karar sayılı kararı ile, taşınmazın sonradan inşa edilen 1. katının hangi tarihten itibaren kullanılabilir vaziyette olduğu tespit edilmeden talep edilen dönemler için ecrimisile hükmedildiği, yargılama aşamasında aldırılan raporlar arasında çelişkinin giderilmediği ve hükme esas alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, kabule göre de davacı lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde, taşınmazın zemin katının 24.09.2007-24.09.2012 arası dönem için, üst katının yapı kullanım izin belgesi tarihi 11.02.2011 ile dava tarihi 24.9.2012 arası dönem için tespit edilen toplam 79.712,99 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dava konusu taşınmazlarda tarafların müşterek malik olduğu sabittir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kargir dükkan ve bahçe vasıflı çekişmeye konu 11919 parsel sayılı taşınmazın 21.1.2005 tarihinde kadastro parselinde birleştirmeye istinaden 1/2 payının davacı, 1/2 payının ise davalı adına kayıtlı olduğu, taşınmazın zemin katı için 1970 yılında yapı ruhsatı, 1976 yılında yapı kullanma izin belgesi alındığı, üst katı için 21.06.2006 tarihinde yapı ruhsatı, 11.02.2011 tarihinde yapı kullanma izin belgesi alındığı, Vergi Dairesinden getirtilen yazılı kira sözleşmesine göre taşınmazda 15.11.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden … Oto. İnş. San.ve Tic. Limited Şirketi’nin kiracı olarak bulunduğu, kira sözleşmesini davalının kiraya veren ve davalı şirket yetkilisi olması sebebi ile de kiralayan olarak imzaladığı, davacının da davalı ile birlikte anılan şirkette ortak iken 03.02.2010 tarihinde bir kısım payını davalıya bir kısım payını ise dava dışı kişiye devrederek ortaklıktan ayrıldığı, bozma sonrası Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, … Sosyal Güvenlik Merkezinin 24.10.2016 tarihli müzekkere cevap yazısı ile dosyaya kazandırılan, davacı ve davalı imzasını içeren 01.05.2007 havale tarihli yazıda, dava konusu taşınmazda bulunan inşaatlarının 30.03.2007 tarihinde tamamlandığının adı geçen kuruma bildirildiği anlaşılmıştır.
Buna göre; taşınmazın üst katının da dava tarihinden geriye 5 yıllık dönemde kullanılabilir durumda olduğu anlaşıldığından, Mahkemece taşınmazın üst katı yönünden de davanın talep edilen dönem için kabulüne karar verilmesi gerekirken, yapı kullanım izin belgesi tarihi öncesi dönemde taşınmazın kullanımının mevzuata aykırı olduğundan, bahisle kısmen kabulü doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.361,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4.083,89 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.