Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/7122 E. 2020/7458 K. 23.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7122
KARAR NO : 2020/7458
KARAR TARİHİ : 23.11.2020

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, tarafların birlikte paydaş oldukları 111 ada 4 parsel, 112 ada 13 parsel, 113 ada 25 parsel, 114 ada 2 parsel, 116 ada 6 parsel, 173 ada 5 parsel, 174 ada 5 parsel, 174 ada 25 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından kullanıldığını, bu araziler üzerinden fındık geliri elde ettiğini, davacıların hisselerine düşen miktarı kendilerine vermediğini, 2005 yılı için 500 TL, 2006 yılı için 500 TL, 2007 yılı için 500 TL, 2008 yılı için 500 TL, 2009 yılı için 500 TL olmak üzere toplam 2.500 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıların dava konusu taşınmazlarda hissedar olarak gözüken …’ün mirasçıları oldukları, dava konusu taşınmazların tapu kaydında murisleri …’ün dava konusu yerleri edinme tarihinin 24.10.2008 olduğu, davacıların talebinin ise 2005 yılı ile 2009 yılları arasındaki ecrimisil istemine ilişkin olduğu, 2005 yılı ile 2008 yılı arasındaki dönem için hak sahipliği mevcut olmadığından belirtilen dönem için ecrimisil isteminin reddine, 2008-2009 yılları arasındaki ecrimisil istemi yönünden ise intifadan men olgusu gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava paydaşlar arasındaki ecrimisil istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Somut olayda, tapu kayıtlarından davacıların tapuda malik gözüken murislerinin tasınmazları edinme tarihinin 23.10.2008 olduğu anlaşılmıştır. Bu tarihten önceki dönem için davacıların henüz hak sahipliği doğmadığından bu döneme yönelik ecrimisil isteminin reddi doğru olmuştur.Ancak davaya konu taşınmazların vasfı “fındık bahçesi” olup, yukarıda da izah edildiği üzere; fındık bahçesi gibi doğal ürün getiren yerler için intifadan men olgusu aranmaz. Bu nedenle mahkemece davacıların murisleri …’ün ölüm tarihi olan 06.05.2009 tarihinden dava tarihine kadar geçen dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken davanın tümden reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.