Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/6910 E. 2019/4357 K. 18.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6910
KARAR NO : 2019/4357
KARAR TARİHİ : 18.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Yıkım

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisinin 16.03.2016 tarihli raporunda davalının davacıya ait (A) harfi ile gösterilen 6,47 metrekarelik yere yapmış olduğu müdahalenin, arazi üzerinde bulunan armut ağacının sökülmesi suretiyle ve mavi renkli gösterilen iki parsel arasındaki çitin kaldırılması suretiyle önlenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı, kardeşi ile 1/2’şer oranında paydaş oldukları dava konusu 409 ada 3 parsel sayılı taşınmazının içerisinde ortak kullandıkları evlerinin bulunduğunu, bu taşınmazın yola sınır tarafında evinin giriş kısmının kendilerinin yokluğunda davalılardan … tarafından tahta çit yapılmak suretiyle kapatılarak taşınmazlarına tecavüzde bulunulduğunu, taşınmazın batı kısmında davalıların murisleri Nevzat Pehlivan tarafından ekilerek yetiştirilen 1 adet armut ağacının taşınmazlarının içerisinde olduğunu, davalılara ait 1 adet ceviz ağacının da tam sınır noktasında dikili olup 20 yaşlarında olan bu ceviz ağacının dallarının kendilerinin malik olduğu taşınmaza geçtiğini, yaklaşık 8 metrekarelik alan ve ağaçların bulunduğu kısım tahta çeper içerisine alındığından taşınmazın tamamını kullanamadıklarını ileri sürerek müdahalenin men’ine, davalılar tarafından taşınmazın içerisine ekilen 1 adet armut ağacı ile davalılara ait, dalları ve yaprakları ile taşınmazlarına zarar veren ceviz ağacının ve bu ağaçları çevreleyen taşınmazın içerisine yapılan tahta çitler ile, taşınmaza haksız müdahalede bulunularak arazinin giriş kısmını kapatan tahta çitlerin kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisinin 16.03.2016 tarihli raporunda davalının davacıya ait (A) harfi ile gösterilen 6.47 metrekarelik yere yapmış olduğu müdahalenin, arazi üzerinde bulunan armut ağacının sökülmesi suretiyle ve mavi renkli gösterilen iki parsel arasındaki çitin kaldırılması suretiyle önlenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava; elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 409 ada, 3 parsel sayılı tarla nitelikli ve 352 metrekare yüzölçümlü taşınmazda davacının ½ oranında paydaş olduğu; 409 ada 2 parsel sayılı 400 metrekare yüzölçümlü, ahşap üç katlı ev ve bahçe nitelikli taşınmazın ise davalıların paylı mülkiyetinde bulunduğu, kadastro bilirkişisinin ek raporunda krokide (A) harfi ile yeşil renkle gösterilen alanın dava konusu yer olduğu, dava konusu 409 ada 2 no’lu parselin güneyinde yol olarak gösterilen yerde davalı tarafından kadastro çalışmalarında tespit edilmiş olan sınırlar içerisinde yol tarafından parseli ahşap çitle kapattığı, ahşap çitlerin krokide mavi renkle gösterildiği; ziraat mühendisi bilirkişinin raporunda dava konusu taşınmazın ve taşınmazda bulunan armut ağacının 409 ada 3 parsel içerisinde kaldığının anlaşıldığı, dava konusu taşınmazın 0006,47 m² yüzölçümünde olduğu sabittir.
1. Davacı yanın temyiz itirazlarının incelenmesinde: 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi: “ (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü içermektedir.
Mahkemece fen bilirkişisi raporunda davalının davacıya ait (A) harfi ile gösterilen 6.47 metrekarelik yere yapmış olduğu müdahalenin, arazi üzerinde bulunan armut ağacının sökülmesi suretiyle ve mavi renkli gösterilen iki parsel arasındaki çitin kaldırılması suretiyle önlenmesine karar verilmiş ise de davacının talepleri değerlendirildiğinde, davalılara ait, dalları ve yaprakları ile taşınmazlarına zarar veren ceviz ağacıyla ilgili bir talebin de bulunduğu açıktır.
Mahkemece, HMK’nin 297/2 madde hükmünün hilafına olarak davacının bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
2. Davalı tarafın temyiz itirazlarına gelince; davalı, davaya konu çitlerin kendi taşınmazı içerisinde kaldığı ve bu çitlerin davacının taşınmazından yola çıkışı engellemediği, ilgili taşınmazın yola cepheli olduğu savunmasında bulunmuştur. Mahkemece mahalinde, uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmak suretiyle söz konusu çitin hangi taşınmaz içerisinde kaldığı ve bir tecavüz söz konusu olup olmadığı noktasında bilimsel verilere dayalı, denetim ve infaza elverişli ayrıntılı rapor alınması, infazı sağlamaya yarar kroki düzenlettirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı tarafın temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte ve davalı yanın temyiz itirazlarının (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi .