Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/6873 E. 2020/7598 K. 25.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6873
KARAR NO : 2020/7598
KARAR TARİHİ : 25.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Elatmanın Önlenmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili asıl davada; … 1. Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren davalının herhangi bir sözleşme yapmadan ve kullanım için bedel ödemeden projede 1. Organize Sanayi Bölgesi ortak kullanım alanı olan yeri işgalen (bu kısma totem yaptığını, mal giriş çıkışları için nakliye araçlarının daimi giriş çıkış yaptığı yer olarak ve müşterileri ve şirket araçları için park yeri olarak) kullandığını belirterek, 4 yıl 10 aylık ecrimisil isteminde bulunmuş, birleşen davada ise; işgalin halen devam ettiğini belirterek, dava konusu edilen kısma davalının elatmasının önlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin Organize Sanayi Bölgesi’nin katılımcısı olduğunu, işgal edildiği iddia edilen alanın herkes tarafından hiçbir izne tabi olmaksızın otopark olarak kullanılan ortak kullanım alanı olduğunu, tüm katılımcılarla birlikte, tüm katılımcılar kadar kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, birleşen davada, davacının elatmaya ilişkin talebiyle ilgili, davacı 1. OSB İmar Planında yeşil alanından ayrılan yerde 432,85 m2’lik ortak alanda davalının yaptırdığı kilitli taşların ve davalının sökülen toteminin yerdeki montaj vida ve aksamının söktürülerek bu şekilde elatmanın önlenmesine, bu alanın ortak alan olması nedeniyle salt davacı tarafça park yeri vs amaçla kullanıldığı ispat edilmediğinden, herkesin rahatlıkla girip çıkacağı alan olması nedeniyle davacının buna ilişkin talebinin reddine, asıl davada; ıslah da dikkate alınarak 8.052,00 TL ecrimisilin yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava ecrimisil, birleşen dava elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda; işgal edildiği belirtilen alan üzerinde kırmızı ile taralı 432,85 m2’lik kısımda kilitli taş ile kaplanarak otopark olarak kullanıldığı, ayrıca haritada B ile gösterilen alanda 1.04 m2’lik kısımda firmaya ait reklam tabelasının bulunduğu davacı tarafından beyan edilmiş ve zeminde reklam tabelası direğinin montajına ait kısımların tespit edildiği belirtilmiştir. Raporda dava dilekçesi eki olarak verilen imar çapında, “davalı şirkete ait mağazanın güneyinde kalan alanın tabii zemin kotu altında otopark yapılacaktır. Üzeri yeşil alan olarak tanzim edilecektir” notu bulunduğu, bu alanın zeminde yeşil alan olarak tanzim edilmemiş olduğu, halen kısmen kilitli taş ve kısmen stabilize asfalt olarak kaplı ve diğer bağımsız bölümlerce otopark alanı ve malzeme bırakılan açık alan olarak kullanıldığı, beton dökülmüş alanın diğer bağımsız bölüm maliklerince de otopark geçişi için kullanıldığı belirtilmiştir.
1. Davalının kâl talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı taraf birleşen davada elatmanın önlenmesi talebinde bulunmuştur.
Taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde belirtildiği üzere Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu açıklama uyarınca somut olaya gelince; birleşen dava dilekçesinde talep elatmanın önlenmesi olmasına, kâl isteminde bulunulmamasına rağmen, talep aşılarak kilit taşlarının vs. sökülmesi şeklinde kâl kararı verilmesi isabetli olmamıştır.
2. Davalının ecrimisil istemine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamından dava konusu yerin Organize Sanayi Bölgesi’nin ortak alanında kaldığı belirlenmiştir. Dava konusu kısım imar planında yeşil alan, zeminde ise otopark olarak kullanılan kısımdadır. Birleşen dava dilekçesinden davalının birleşen dava öncesinde reklam panosunu kaldırdığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar birleşen dava tarihinden önce reklam panosu varsa da, davalı taraf ısrarla kilitli taşların kendileri tarafından döşenmediğini iddia etmiştir. Mahkemece kilit taşlarının kimin tarafından döşendiği hususunda davalı itirazları noktasında inceleme, araştırma yapılmadan kilit taşlarının kapladığı alanın tamamı bakımından ecrimisil hesabı yapılması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, kilit taşlarının kim tarafından döşendiği hususunda tarafların toplanmış ve toplanacak delilleri hep birlikte değerlendirilerek, kilit taşlarının davalı tarafından döşenmediğinin belirlenmesi halinde reklam panosunun ve zeminde bırakılan vida aksamlarının ortak alan olarak kullanımına ne ölçüde engel teşkil ettiği belirlenip, otopark olarak kullanıma engel teşkil eden alan miktarı saptandıktan sonra, buna göre hesap yapılması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan sebeplerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.