YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6785
KARAR NO : 2020/6639
KARAR TARİHİ : 02.11.2020
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı, davaya konu 7787 parselde kayıtlı taşınmaza davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalıların 7786 ve 7787 parsellerde kayıtlı taşınmazlardan çıkarılmak suretiyle müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm, adli yardım talepli olarak davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Kararı temyiz eden davalı tarafından kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talep edildiğine göre, bu talep hakkında karar verme yetkisi kanun yolu incelemesini yapacak olan Yargıtay’a aittir (HMK.mad.336/3). Devletin mahkeme harcı almasındaki menfaati ile başvuranın mahkeme vasıtasıyla hakkını korumadaki çıkarları arasındaki adil denge, Anayasa’nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı ile bu kapsamda adalete ve mahkemeye erişim hakkı dikkate alınarak adli yardım talebi yerinde görüldüğünden, HMK’nin 334 ve devamı maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek, işin esasının incelenmesine geçildi;
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı …’nün davaya konu 7787 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.7786 parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin verilen karara yönelik temyiz itirazlarına gelinde;
Bilindiği üzere HMK’nin 26. maddesinin 1. fıkrasında “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talepten daha azına karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu doğrultuda somut olaya gelince; davacı taraf dava dilekçesinde davalıların 7787 parsele yönelik müdahalelerinin önlenmesini talep ettiği, bilirkişi raporu dosyaya alındıktan sonra 15.01.2016 tarihli dilekçesiyle 7786 parselin de davacıya ait olduğunu bu parsel yönünden de davalıların müdahalesini talep ettiklerini beyan ettiği, mahkemece dava dilekçesiyle talep edilmeyen 7786 parsele de müdahalelerinin önlenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının talebi aşılmak suretiyle 7786 parsele yönelik elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ın temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 7787 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddine, bozma nedenine göre vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
02.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.