Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/6504 E. 2020/7310 K. 17.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6504
KARAR NO : 2020/7310
KARAR TARİHİ : 17.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : (Asıl Dava) Ecrimisil), (Karşı Dava) Tazminatı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dava yönünden davalı …’e açılan davanın kısmen kabulü ile, 9.058,73 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının davalı …’a açtığı davanın kısmen kabulü ve karşı davacı …’ın açtığı davanın tam kabulü ile, asıl dava yönünden kabul edilen 11.283,37 TL’nin takas ve mahsubu ile bakiye 33.701,63 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber karşı davalı- davacı …’dan alınarak karşı davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş olup hükmün davacı-karşı davalı vekili ile davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı-karşı davalı vekili, dava konusu 828 parsel sayılı taşınmazın 2013 yılı 1. ayına kadar vekil edenin mülkiyetinde olduğunu, niza konusu yere davalıların değerine göre kira ödemesi yapılmak üzere yerleştirilmesine rağmen kira bedellerinin ödenmediği gibi taşınmazın ¼’lik kısmın da işgal edildiğini, davalılar tarafından müvekkili aleyhine açılan iptal ve tescil davalarının reddine karar verildiğini belirterek her bir davalı yönünden 1.000,00 TL üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile toplam 2.000 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesi istenmiş, ıslah dilekçesi ile talep toplam 36.690,43 TL’ye çıkartılmıştır.
Davalılar vekili cevap-karşı dava dilekçesi ile, müvekkillerinin dava konusu taşınmaza rıza ile oturmaya başladığını, kötüniyetli olmadıklarını, arsanın vekil edenler, davacı ile dava dışı … ait olduğunu, tapunun davacı adına kayıt edildiğini, herkesin kendi yerini kullandığını belirterek davanın reddi savunulmuş, davalılardan … yönünden ise, (karşı dava olarak) taşınmaz arzına yapılan ev, veranda, kuyu, taş fırın ve dikilen ağaçlar yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL tazminat talep edilmiş, ıslah dilekçesi ile bu talep 44.985,00 TL’ye yükseltilmiştir. Yargılama aşamasında asıl dava ile takas-mahsup talebinde bulunulmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden davalı …’e açılan davanın kısmen kabulü ile 9.058,73 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının davalı …’a açtığı davanın kısmen kabulü ve karşı davacı …’ın açtığı davanın tam kabulü ile asıl dava yönünden kabul edilen 11.283,37 TL’nin takas ve mahsubu ile bakiye 33.701,63 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber karşı davalı-davacı …’dan alınarak karşı davacı …’a verilmesine ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmesi üzerine, davacı-karşı davalı vekili ile davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Asıl dava ecrimisil alacağına, karşı dava ise sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalı … vekilinin tüm ile davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı-karşı davalı vekilininin sair temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 828 parsel sayılı taşınmazın 02.01.2013 tarihinde ½ payının dava dışı …’e, 12.06.2013 tarihinde kalan ½ hissenin ise dava dışı … satıldığı, davalı-karşı davacı … tarafından davacı-karşı davalı aleyhine Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/964 Esası üzerinden (inançlı işleme dayanan) iptal ve tescil davasının açıldığı, yargılama sırasında davalı-karşı davacı … vekili tarafından ev, ağaç ve kuyu yönünden davacı-karşı davalıya yemin teklif edildiği, ilgili tarafından 23.02.3013 tarihli duruşmada “…. 828 sayılı taşınmazı satın alırken … …’tan hiç bir bedel almadım. Arazi üzerindeki ev kuyu meyve ağaçları bana aiittir. Kendimiz diktik ve yaptık. 13.05.1991 yılında taşınmazı tek başıma satın aldım ve bedelini de kendim ödedim…” şeklinde yeminin eda edildiği, mahkemece, 27.03.2012 tarihli ve 2012/215 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, davalı- karşı davacı … vekilinin temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 20.09.2012 tarihli ve 2012/9107 Esas, 2012/10693 Karar sayılı ilamı ile onama kararının verildiği anlaşılmaktadır.
Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Her ne kadar, Mahkemece (karşı dava yönünden) taşınmaza yapıldığı belirtilen kuyu, bina ve ağaç bedellerinin ecrimisil alacağından mahsubu ile bakiye 33.701,63 TL’nin davacı- karşı davalı …’dan alınarak karşı davacı …’a verilmesine karar verilmiş ise de, davalı-karşı davacı … tarafından davacı- karşı davalı … aleyhine inaçlı işleme dayalı olarak açılan iptal ve tescil davasında karşı davacı … tarafından ev, ağaç ve kuyu yönünden davacı-karşı davalıya yemin teklif edilmiş, ilgili tarafından 23.02.3013 tarihli duruşmada yemin eda edilmiştir. Bu durumda davalı-karşı davalının aynı isteme yönelik tazminat hususunu duraksamasız olarak ispatladığından söz edilemez. Bahsi geçen muhdesat bedelinin ecrimisil alacağından mahsubu ile bakiye alacak yönünden davalı-karşı davacı lehine tahsil hükmü kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2.) bendinde açıklanan nedenlerle kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı … vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine ve 155,00 TL peşin harcında onama harcına mahsubu ile kalan 463,80 TL’nin temyiz eden davalı …’den alınmasına 17.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.