Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/6089 E. 2018/19069 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6089
KARAR NO : 2018/19069
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı-birleşen davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı-birleşen davalı vekili,… Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde ve kıyı kenar çizgisinin kara tarafında yaklaşık 120.000 m2’lik bir alanda sanayi faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalı şirketin de aynı faaliyette bulunduğunu; ancak denizin bazı bölümlerini doldurmak suretiyle liman tıkanıklığına sebebiyet verdiğini, gemilerin ve deniz araçlarının limana yanaşma ve demirleme faaliyetlerini sekteye uğrattığını, arzın tabi maliki olduğundan Hazineye de husumet yöneltildiğini belirterek davalı şirketin denize dolgu eyleminden dolayı dava konusu yere el atmasının önlenmesine, limanda gerçekleştirilen dolgu yerlerinin yıkımına ve davacının doğmuş zararının giderilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen davacı vekili, davanın reddini savunarak davacı birleşen davalının da dolgu iskele eyleminden dolayı dava konusu yere el atmasının önlenmesine, dolgu yerlerinin yıkım yoluyla 17 ada 50 parselin izdüşümüne çekilmesine, yıkım talebi kabul edilmediği taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı-birleşen şirket vekili ve davalı-birleşen davacı şirket vekili davalarından feragat ettiklerinden davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından vekalet ücreti ile sınırlı olarak temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 307, 309 ve 311. maddelerinde düzenlenen feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup davalının onayına bağlı değildir.
1136 sayılı Avukatlık Kanun’unun 164. maddesi gereğince avukatlık ücreti avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.
6100 sayılı HMK’nin 312/1 maddesi gereğince feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. 326/1 maddesi gereğince de kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Dolayısıyla, davada haklı çıkan taraf kendisini vekille temsil ettirmiş ise vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir.
Somut uyuşmazlıkta; AAÜT’nin 2, 5. maddeleri ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6. maddesi uyarınca feragat ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra gerçekleşirse vekalet ücretinin tamamına hükmolunur. Bu nedenle davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına nispi vekalet ücreti tayini gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca usul ve yasaya aykırı kararın BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.