Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/6084 E. 2018/17325 K. 15.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6084
KARAR NO : 2018/17325
KARAR TARİHİ : 15.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … Müdürülüğü vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 144 ada 4 ve 143 ada 24 numaralı parsellerin maliki olduğunu, bölgede yapılan …… Karayolu çalışmaları esnasında …… Deresinin yol molozları ve artıkları ile doldurulması sonucunda yatağın değişerek taşınmazlarına doğru geldiğini, davalılara yapılan başvurularda davalıların verilen zararın giderileceğini belirtmiş olmalarına rağmen bu güne kadar herhangi bir işlem yapılmadığını, bu nedenlerle oluşan zarar nedeniyle vaki el atmanın önlenmesine dere taşması sonucunda meydana gelen heyelanın önlenmesi için istinat duvarı yaptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından yapılan yol çalışmasının tamamlanarak tesliminin yapılmasından bu yana yaklaşık 3 yıllık zaman geçtiğini, kullanılacak servis yolu güzergahının karayolları tarafından belirlendiğini, bölgenin …… yapısı ve iklim özelliklerinden kaynaklanan fezeyan ve toprak kaymalarından kaynaklanan zararların izalesinin müvekkili firmadan talep edilmesinin yasal olmadığını, bu nedenlerle öncelikle açılan bu davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, bu taleplerinin kabul edilmediği taktirde davanın esastan reddini talep etmiştir.
Birleşen 2010/60 Esas sayılı dava dosyasında, davacı, davalılar aleyhine dava konusu 143 ada 18 parsel ve 144 ada 4 parsel, 143 ada 24 parsel sayılı taşınmazlara verilen zarara ilişkin olarak 2011/12 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespite göre belirlenen zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 2012/41 Esas sayılı dava dosyasında, davacı, davalılar aleyhine dava konusu 143 ada 18 parsel ve 144 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara verilen zarara ilişkin olarak tazminat davası açmış ve 2011/12 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespite göre belirlenen zararın yasal faiziyle tahsiline ve taşınmazlardan elde edilebilecek 10 yıllık ürün miktarının tespit edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, A-) asıl dava dosyası (2010/59 Esas) açısından; Davanın kabulü ile, 1-Davacıya ait … İli, … İlçesi, …… Mahallesinde kain 144 ada 4 parsel sayılı taşınmazın dere ile fiili olarak birleştiği sınırda, …… bilirkişisinin 16.12.2014 tarihli rapor ve ekinde belirtildiği şekilde 80 metre uzunluğunda ve 3,5 metre yüksekliğinde istinat duvarının davalılar tarafından yaptırılmasına, müdahalenin bu şekilde önlenmesine, 2-…… bilirkişisi tarafından hazırlanan 16.12.2014 tarihli rapor ve ekinin kararın eki sayılmasına, 3-Alınması gerekli 170,78 TL harçtan peşin alınan 148,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 22,28 TL harcın davalı …’den tahsili ile……ye irad kaydına, 4-AAÜT uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, 5-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu 165,65 TL harç, 49,00 TL tebligat masrafı, 1.636,70 TL keşif masrafı olmak üzere toplam 1.851,35 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, B-) birleşen dava dosyası (2012/41 Esas) açısından; davanın kısmen kabulü ile;
1-10.988,22 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nin 297/2. maddesi, “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir ” hükmünü içermektedir.
Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26; 297/2). Davacı dava dilekçesinde, elatmanın önlenmesi ve istinat duvarı yapılması talebinde bulunmuş, birleşen dava dosyalarında ise tazminat talep etmiştir. Mahkemece birleşen 2011/41 Esas sayılı dava dosyası hakkında hüküm kurulmuş olmasına rağmen birbiri ile irtibatlı bulunan 2010/60 Esas sayılı dava dosyası hakkında hüküm kurulmamıştır. Mahkemece, bu talep de değerlendirilerek sonucuna göre olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

B.A