Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/6022 E. 2018/18257 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6022
KARAR NO : 2018/18257
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.11.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalılar vekili Av. … ile davacı vekili Av. … geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu ve ifraz planında D-1, B-5, G-3 olarak gösterilen taşınmazlarda vekil edenine ait arpaların davalılar tarafından 27-28 Mayıs 2014 tarihlerinde sökülüp götürülmesi suretiyle el atıldığını ileri sürerek davalıların müdahalelerinin menine, arpa ürünlerinin haksız sökülmesi ve satılması nedeniyle verilen maddi zararın şimdilik 20.000 TL’nin haksız fiil tarihi olan 28.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının müdahalesinin meni talebinin kabulü ile 10, 18, 19, 20, 21, 22, 31, 41, 42, 43, 44, 45, 48, 50, 51 ve 52 numaralı parsellere davalılar tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine, maddi tazminat davasının usulden reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında müdahalenin meni ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (04.03.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 20.000 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, tazminat isteği yönünden harç ikmal edilmesine rağmen elatmanın önlenmesi isteği bakımından harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı öngörülmüştür.
Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekili ve davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılara verilmesine,
taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 07.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.