Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/5887 E. 2018/17421 K. 16.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5887
KARAR NO : 2018/17421
KARAR TARİHİ : 16.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazları davalının …… olarak kullandığını belirterek ecrimisil talebinde bulunmuştur.
Davalı cevabında, taşınmazları kullanmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı dava konusu taşınmazlardan 2 numaralı parsele yönelik verilen kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.
Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı ……… Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu …… sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı …… geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay ……… Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK’nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Özellikle arsa ve binalarda …… esasına göre talep varsa, taraflardan emsal …… sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki …… bedelleri araştırılıp, varsa emsal …… sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, …… geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği …… parası, emsal …… sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Hâl böyle olunca, öncelikle mahallinde inşaat mühendisi, gayrimenkul değerleme uzmanı ve mülk bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulu ile tekrar keşif yapılarak duraksamaya yer vermeyecek şekilde, denetime elverişli rapor alınması, ecrimisilin yukardaki ilkeler uyarınca belirlenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazları bu sebeple yerindedir. Sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,taraflarca HUMK’nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.