Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/5361 E. 2020/5297 K. 23.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5361
KARAR NO : 2020/5297
KARAR TARİHİ : 23.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili, davalı …Ş. Vekili ve davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, davalıların verici istasyonlarına elektrik ulaştırmak için müvekkiline ait taşınmaz içerisine iki ayrı demir direk diktiklerini, bu elektrik direklerinin arazinin kullanımını engellediğini ve tellerin geçtiği bölgenin altında bulunan bitkileri olumsuz etkilediğini belirterek, elatmanın önlenmesini, direklerin kalini ve geriye dönük 5 yıl için 5000 TL ecrimisilin tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, dava konusu direğin davacıya herhangi bir maddi zarar vermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili, müvekkili ile Orman Bölge Müdürlüğü arasında imzalanan 30.06.2000 tarihli yer tahsis sözleşmesine istinaden sistem kurulmuş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile elatmanın önlenmesine, direklerin kaline, ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili, davalı …Ş. vekili ve davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı …Ş. ve ….A.Ş. vekillerinin esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi gerekmiştir.
2. Davacı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazına gelince; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Somut olayın incelenmesinde, davacının paydaş maliki olduğu 839 parsel sayılı taşınmaza mecra hakkı kurulmadan malik olmayan davalılar tarafından direk dikmek ve tel çekmek suretiyle el atıldığı sabit olduğundan haksız kullanım bulunduğunun kabulü gerekir. Dosya içerisinde bulunan 24.12.2014 tarihli Ziraat Bilirkişi Raporunda davalılar tarafından dikilen direklerin ayrı ayrı 4 m2 etki alanı bulunduğu, ayrıca direkler arasından çekilen elektrik tellerinin izdüşümünde bulunan alanın da yüzölçümünün belirlenmiş olduğuna göre, Mahkemece, davalıların haksız kullanımı karşılığında hakkaniyete uygun şekilde belirlenecek bir ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, davacının ecrimisil isteğinin yerinde olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılar …. A.Ş. ve …A.Ş. vekillerinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddine, davalılar .. A.Ş. ve …. A.Ş. vekillerinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harçların istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara iadesine, 23.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi