Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/5155 E. 2020/7153 K. 12.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5155
KARAR NO : 2020/7153
KARAR TARİHİ : 12.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin kayden maliki olduğu taşınmaza davalı tarafından tecavüzde bulunulduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve dava tarihinden geriye dönük olarak 5 yıl için, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 233 parsel sayılı, 203.500 metrekare alanlı, tarla vasıflı dava konusu taşınmaza, dava dışı …’in 1/4 oranda, davacınında 3/4 oranında paydaş olduğu, dosyada bu hususta bir araştırma yapılmamış ve yeni oluşan taşınmazların tapu kayıtları dosya arasına alınmamış ise de, fen bilirkişisi raporuna göre dava konusu taşınmazda toplulaştırma çalışması yapılarak davacıya payı karşılığı 114 ada, 10 parsel sayılı, 150.509 metrekare alanlı taşınmazın; diğer paydaşa da 50.169 metrekare alanlı 113 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın kaldığının tespit edildiği, Mahkemece davacı tanığının beyanında da belirtildiği üzere davacının kendisine kalan alanı kiraya vermek suretiyle kullandığı gerekçesiyle davanın reddedildiği sabittir.
Mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazda gerçekleştirildiği belirtilen toplulaştırma çalışmasıyla ilgili araştırma yapılarak yeni oluştuğu belirtilen taşınmaz kayıtları dosya arasına alınarak, davacının maliki olduğu taşınmaza davalının müdahalesinin bulunup bulunmadığı hususunun tespiti için toplanmış, toplanacak deliller kapsamında, yerel ve teknik bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.